BİZ ÜÇ BACIYIZ
BİZ ÜÇ BACIYIZ
Biz üç bacıyız. Babamız Maraş, Anamız Dersim sürgünü. Yurt etmişler Efrinde Rajo köyünü. Emekten, Hakktan yana olunduğu yerde. Bir sesizlik vardı vakitlerde. Zeytinliğin ortasında bir gölgede. Hava karardı öğle yemeğinde. Burda kızılbaşlar içer dolu. Batısı Akdeniz maviye doğru. Kuzeyinde Samandağı Alevi kolu. Doğusu Roj Hilat derler Kürdün yurdu. Düşmanın hain kurşunu. Babamızı göğsünde vurdu. Biz üç bacıyız Beş, yedi ve dokuz yaşındayız. Kranlık köşeye sarılmış duruyoruz. Kimsesizlikten korkuyoruz. Samanlığ saklandık titriyoruz. Anamızı almışlar evde. Bilmiyoruz şimdi nerede. Biz öksüzmüyüz yetimmiyiz. Cevabı kimde. Biz üç bacıyız. Birimiz Aşiti, Birimiz Hevidar, Küçüğümüz Dılaram. Apar topar diğer çocuklarla aldılar bizi. Zeytinlerin dalları kırıldı. Yolumuz kimsesizler çadırına vardı. Gönlümüz yaban elde kaldı. Burası kiminyurdu. Bu çadırları kim kurdu. Böyle bizelere ne oldu. Çadırların yanında . Çocuklar oynuyor yollarda. Biz boynu bükük sığındık. Yabancıların yanına. Kala kalmışız ortalarda. Henüz onikisinde elma yanaklı çocuklar. Bınefşler, Gulsosunlar, Beybunlar Onlar çiçek gibi zarif kızlar. Alıp götürdü yaşlı amcalar. Kızlar sakallılardan kaçamadılar Dokunmayın onlara dokunmayın. O çocuklar ağlamasınlar. Bırakın şen şakrak oynasınlar. Sabah olunca bir dert, Öğle, Akşam bir başka. Elimde gelse, ben Aşiti. Kaynataırdım barış şerbeti. Dağıtırdım dosta, düşmana. Hevidar mutluluk sunacak. Dılaram huzur bulacak. Birdaha çocuklar. Ne öksüz nede yetim kalacak. Yalnız kaldığımızda, gökyüzünde Tanrıyı arardım. Işıkların arkasınamı saklanmış ? Onu bulamadım. Şikayetimi anlatacaktım. Babamı neden vurdular.? Anamı neden, kime sattılar? O adamlar kimler.? Üzerinde resmi elbiseler. Bize asker diye söylediler. Biz onları, onlarda bizi bilmezler. Neden bize bu kadar zulum ettiler. ? Tanrıdamı askerlerden korkmuş. Ben onu şimdiye kadar hiç görmedim. Tanrı nasıl bir şey. ? Anasını, babsını biliyormu? Anası Babsı varmı. ? Eğer yoksa. Nerde bilsin garibim halimizi. Sakkallı bir Dede anlatmıştı. Derdi olmayan dert anlamaz. Babası Anası olmayan Tanrı. Yetimlikten, öksüzlükten anlamaz, anlıyamaz. Bu kadar zulum içinde. Biz Tanrıyı göremedik. Ya Tanrı. O neden bizi göremedi. Yoksa görüpte bişeymi demedi ? Hanı söylemiştim ya Sakkalı Dede derdi Tanrı herşeyi görür. Peki bizi neden görmedi. Yoksa bomba atanların Tanrısı. Tanrımızı mülteciyemi gönderdi. Tanrıda mülteci olurmu ? Bakın size bir sorum olacak. Acaba bizim Tanrıda üşürmü ? O bir şey yermi, aç kalırmı ? Belkide hem üşür, hemde aç kalır. O şimdi nerede ? Yerini bilen varmı ? Varsa söylesin. Verilen yemekleri onunla paylaşalım. Aç kalmasın. Bir bataniyemizi götürüp ona verlim üşümesin. Bakın biz Tanrımızı nekadar düşünüyoruz. Acaba Tanrımızda bizi düşünüyormu.? Ne dersiniz ? Tanrıda bizi düşünüyormu? Beyler, doyumsuz efendiler Seyid Oğlu der Hırsınız, Kininiz kime. Bir gün esameniz kalmaz bu yerde. Bir dirhem insanlıkdamı kalmamış sizde. İnsanlığınız nerde. Nerede. Biz üç bacıyız. Beş, yedi, dokuz yaşındayız. Birimiz Dılaram, Birimiz Hevidar, Birmizde Aşiti. Çilelerle doluyuz. Buna kader diyenler. Bizi kimsesiz edenler. Şimdi bize söylesinler. Neden neden biz böyleyiz ? Öksüzmüyüz, yetimmiyiz ? 2 Haziran 2018 Berlin Ali Koçak. Köyün İsmi Rajo. Yükarıda ki Ra, Gökteki Tanrı , yani Rab. Bacılar,; Aşiti : Barış ; Hevidar : Umut ; Dılaram : Huzur Yürekli., Gönlü Huzurlu Sokakta Oynayan kızlar.: Bınefş : Menekşe,; Gulsosun : Misgibi koku saçan Mavi Gül Çiçeği ; Beybun : Papatya ; |
HUZURLU BAYRAM GAÇİRMENİZİ DİLERİM...
ŞİİRİNİZİ BEĞENDİM...
.............................................. SAYGI VE SELAMLAR..