ALDIRMA İSTANBUL
İstanbul ağıtlı dilber
Rüzgarın kenarına ilişiver Al efkarı başımdan Bana eski İstanbul’u ver. Üsküdar’dan geçerken takılayım martıya Sultan Ahmet’te kuşlara yem atayım Nedim gibi kayık sefasında Aman ha kimsenin bacağını sıkmayayım Yedi yerinden delik tamburam Ney nefesli Tevfik, ozan Gamımızla oturup bir akşam Demlenelim de uslanmayalım. İstanbul ağızlı dilber Mehlika Sultan’a aşık yedi genç nerdeler Aşk uğruna başlarını yediler Ne zaman gelir sıram da ben biter. İstanbul’un kenar mahallesi Hey be kenarının dilberi Ağzında sakız, halinden belli Edalı,işveli, bitmez işkencesi Kaldırım yosmaları açar artık göğsümüzde Gül bitmez, bülbül ötmez, ten boşa terler. Aldırma be İstanbul İnsanın kaderi böyle gelmiş böyle gider. İstanbul ağıtlı dilber Rüzgarın kenarına ilişiver Al efkarı başımdan Bana eski İstanbul’u ver. M.Ö./2008 kahramanmaraş |
Gül bitmez, bülbül ötmez, ten boşa terler.
Aldırma be İstanbul
İnsanın kaderi böyle gelmiş böyle gider.
evet bu günkü istanbulu güzel tanımlamış bu dörtlük yüreğine sağlık sevgiler