İRKİLİŞ
İRKİLİŞ
Kavanozlara, taş doldurdum irili ufaklı hayat kadar. İçindeki boşluklara lafım çokta Doldu taştı,kapatamadım. Bakındım her şeye dair etrafıma, Opak çorap meraklısı kızlar. O kanal senin bu kanal senin gezinen çatlaklar. Bir parkta oturmuş yeşile bakan aşıklar. Hamileyken günde 1 kilo havuç yiyen kadınlar. Memoli vardı televizyonda bir zamanlar. Şimdi çocukluğuma döneyim. Sinir krizleri sırasında, bir zamanlar annem beni çok öperdi. Babam geleceğimizi kurtarma kahramanı olarak, en soğuk sabahlarda yollara kafa göz girerdi. Abim sevgilisinden göremediği ilgiyi , ’’bişiy yok ’’ diye atlatmaya çalışırdı. Ablam güzellik adına vitrin aşkı yaşardı salak! Benim ise Sinemalarda ’’Düttürü Dünya’’ kapalı gişe iken, Evimde televizyonla aramda düzeyli ilişki vardı. Gel zaman ,git zaman Suskun kalamıyorum, zırvalıyorum ya Yalakalık adına konuya atlayanları mı ararsınız, Bacaklarını ayırıp,oturanları mı yadırgarsınız Yoksa . Kadınların çiçeğe benzediği söyleyerek, dallarını büyük zevkle kırdıklarını mı görürsünüz bilemem. Acaba uyurken mi güzel hayat ? Yoksa, uyuyan ruhlarımızın bir tüy ile irkilmesi mi gerçek ? Düşünüyorum da yaşam harikalar diyarı değil. Bende, zehirli mantarı yiyerek bu diyara giren Alice değilim. Emin olmadığım soruları boş bırakmak daha iyi. Tek bildiğim bugün hava 5 derece, ve yinede ne güzel bir sabah dediğim gündeyim. ARZU GÜNAL /04.01.2019 |