ÖLÜMÜNE SEVDİĞİMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Yine de bu acılar söylüyor bana var olduğumu.’’ (Pablo Neruda) Maviden bozmaydı teni rüyaların… İkircikli satırlar Pejmürde rüzgâra göz kırparken İlahi bir şarkı, aşka dair herhangi bir minvalde Boykot ettiğim kadar içimdeki Yaralı turna. Kefilim tüm izdihama; Mendebur bir gölgeden haz etmediğime biat Yüreğimdeki sükûn Belki de parmak arası yalnızlığın ifşası Öykündüğüm her mısra; Ölümüne sevdiğim nice dünyalı Oysaki kenetlendiğim de gerçek olmadı hiç: Olmadığıma binaen Varlığıma duyduğum inanç ve mana… Aşkla pekişen iklimde Sözlendiğim her kuş Devasa yalnızlığın da tek tanığı idi gölgem. Hasbıhal ettiğim tüm sirayet Gönlümde yüklü mizaç Elbet yansıması bulutların Uçuştuğum pare pare. Her şıkta saklıydım: Elbette hiç biri. Varlığımla masumdum ve kutsal Sadece Yaratan nezdinde yaşayan bir hülyalı; Göğün esemesi okunurken tokuştuğum Sedef kakmalı ayna bir de Yüzümü seçemediğim bir mabet Tasası, derdi ve yarası kendine has Gün birlik şiirlerde gezinen rüyalarım Varlığıma delalet hiçliğim, Acılarımda mutluluğun yüz karası. Korunaklı bir saltanat yakınan… İçgüdülerin de esiri bir rehavet Nasıl ki taşlanan mabedim ve Yüreğimin de iksiri Yasaklanan her kehanet Tümden gelen nice hipotez Ezkaza yakalandığım sağanak Elbette şeytanın canına minnet Ne zamanki düşse yaşlarım Ve silerken gözlerimi omuzumdaki iki melek. Aşk gibi asası kırık; Acı gibi yüreğine pelesenk Matemler varsa yoksa aşkın rüzgârı Gönül gözünde pekişen asalet Maneviyat kadar devasa rahmetin de tek ilacı elbet Yaşamanın ve ölümün sağdıcı iken İçimde saklı sönmeyen ışık ve ümit Azığa aldığım dünün de yongası Şimdi menevişlenen her hecede serpinti misali Takındığım sükûnet. |
Kaleminiz daim olsun her zaman
Saygı ve selamlarımla