Bu İlk Değil
Kapılarımın önünde var ettiğim silüetler
ve özünde İştahlı bir çocuk. Gözünde ilginç bir niyet. Ruhunda garip bir güç Arkasının yarısı ben, diğer yarısı yine ben. İşte bak, yine ben. Çekmişim köşeye kendimi Alnıma bir soru dayamışım. Öncesi kimdir bilinmez Ancak bilinir ki, işte bu aynı ben. Neyse, çift bir gürzü mahvetmiş bedenimi Seyretmiş, izlemiş bu çamur. Ne benmiş lan bu, alnıma bulaşmış çamuru Ayıklanmıyor kokusu, çıkmak bilmiyor bu beden ve... İşte ben tam bunları derken. Gözleri buğulu, taçlı bir ceylan inmiş gökyüzünden Ve inlemiş, bu Toprak. Aslında ortada bir ceylanda yokmuş Boynuzları kırık bir geyikmiş bu. Özünde yeleli bir parçaymış. Ya da bir başkası. Nihayetinde biri inmiş gökyüzünden İşte o inen de benmişim. Topraklar kururken hatırlamışım kendimi Ama iş işten çok geçmiş... İşte ben tam bunları derken. Her şey gözlerimin önünde zuhur etmiş, garip bir ritüelin halkasında bulmuşum kendimi Çembere sarmışız birini Kıstırmışız ve hiç etmişiz. Ortadakinin boynunda altından bir ziynet varmış. İşte o ziynetin göbeğinde, garip bir ilahi başlamış. İlahinin sesi tütsülemiş odayı ve birden Odanın şeklini almışım. Neyse şimdi size garip bir çocuktan bahsedeyim. Her Noel aynı umudu güden. Çocuk geceleri kıpır kıpırmış Gözleri kan çanağına dönmüş İşte, o çanakta yine ben pişmişim. Fokur fokur kaynamışım İyice kaynat beni Arındır, arındır ve arındır... Hadi çırp beni şu balkondan Nihayetinde alt komşun yine benim. Neyse bu ilk değil. -Ömer Hatipoğlu |
Yüreğine emeğine sağlık
___________________________Selamlar