ŞAHİT RABBİM DÖKÜLEN HER YAPRAĞAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir çan eğrisinde mahzur kaldım ve bilinmezliğin köklerini söküp çıkardım ettiğim yeminden. Sırt döndüğüm yorgun yıldızlardan ayrı gayri kalmışlığımla içli dışlı şiirleri ve mukozası çözülen b/it yeniğini de tavan yaptım ölüm öncesi. Şimdi mayhoş gölgemle sırdaş bir iklimin sırtına binip uçacağım yorgun sulara ve sudan sebeplerle hayatımı tehir ettiğime yandığım yetmezmiş gibi kalan ucunu da sicimin yakacağım. Aşkın aksırdığını duyan sefil yorgunluk: Mıntıkasında saklı madem yalnızlık Sözcüklerden alıyorum gücümü ama Öncesinde yalnızlığın bitimsiz ikliminde Sınandığıma delalet bir ayraç; Ertelenmiş bir muradın da pekişen acısı Şimdilerin mimarı elbette dünüm: Eklem yerlerine şiirin niyazlarımı sürdüm Kanaviçesinde asılı kaldığım toz bulutunda Peyda olan düş perimle dokunduğum her yürekte Yer bulmayı da ümit ettim: Çıbanbaşı her hayalet ne zamanki Ruhuma üfledi bunca tedirginliği, Kaykılmışlığıma biat İnfazını da erteledim düşlerimin Ve koptu düğmesi Az evvel iliştirdiğim sefaletin. Aşkın hâkim kıldığı sularda; Yorgunluğun dehlizi idi madem rabıtası Yüreğin de sefer tasına ektiği özlemi Dişledim; Biledim de bilinmezliğin mucidi özgürlüğüme Kanat takıp ansızın. Ben ki seyyah bir imge Nükseden her umutta illa ki takılı mazinin İpleri… Sevdiceğim her gönül; Hoşlukla yola geldiğim elbette benim tek gerçeğim. Azametli rüzgârdan yana da değil derdim Dağılan mikado çöplerinden Yaptığım evim: Geviş getiren üç beş leylek; Olmazsa da olmaz hani saçma düşlerin İliştiği pervazda gölgemle muhabbetim Bir de şiirin sarkacı olsa olsa Şahit Rabbim dökülen her yaprağa Bir de alıp alıp yerden Astığım boş çerçeveye. Gönlün mucidi her fasıl; Açık ara farkla kaybolduğum şu elzem evrende Tek önemli insan olmak filan da değildi kaygım: Lakin sevgiyle hemhal En sevilen çehre ve fani olmak adına Yansıttığımdan fazlası saklı bil ki içimde. Azat edildiğime kani olsam keşke Sonrası da gelir hani: Dikenleri göğün tellerinde belki Diviti olmayan bir şiir gibiyim Yandıkça içine akan; İçine aktıkça ruhu darmadağın bir evre: Kaybolduğumu da duydu hani Sağır Sultan Duymadığına binaen yeniden çağlamalıyım Şiir sonrası el verdiğince: Döndüğüm kadar kendime Dönendiğim bir hoş seda Asılı kaldığım yüreğin kubbesinde. |