Dilsiz Şarkı
DİLSİZ ŞARKI
Hayattı konuşan ellerinizin değdiği eşyalarda … Orada dururdu gözlükleriniz. Gözlerinizde pırıltılı yansımalar, Parmaklarınızda albenili vakur yalnızlıklar taşırdınız Ah Ne kadar da yalnızdınız... Kuytu kır çiçekleri kondururdunuz gülüşlerinize Gülüşleriniz havada asılı kalırdı. Güneş toplayan kuşları gelir de konardı yaldızsı ipek tenlerinize. Geride sessiz bir gölge; bir o kadar yabancı, bir o kadar aşinaydı; kendi kendiniz bildiğiniz kendinize! Bense aşıktım, kıyı mavilerine Benim hikayelerim de yarımdı. Su kenarında susuz kalmışlığımı toplar giderdim, Yürürdüm yollar boyunca. Çölsü yalnızlığımı atacak boş çöp tenekeleri arardım, yokluğunuzda. Ayaklarımın varlığını unutturan kansız iç savaşlarımda mağlup! Yenemezdim kendimi, yürüyemezdim. Ben yürümesem de yol devam ederdi bilirdim, Ayak izlerinizden tanırdım gürültülü kahkahalarınızı Siz yürürdünüz, ben gülerdim. Takılır kalırdı dudağınızın kenarında unutuverdiğiniz bir şarkı kopuk dilime Zihnimin salıncaklarında notalar eşsiz bir esin şenliğinde! Gülümserdim Gülümsetirdi toprak ana Bir yağmur yağdırırdı ruhumun en kırışık yerine. Ölür ölür dirilirdim sonra Evsiz ve yurtsuz doğardım Evli evine, köylü köyüne giderdi! Bense sokaklarda! Sığınırdım bir cami avlusunun gölgesine. Unuturdum Unuttururdu zaman büyüdüğümü Kaybolurdum zamanın ılık sıcağında Soluğunuza sokulur, ısıtırdım kar soğuğu yemiş yüreğimi Ellerim ıslandıkça donardı! Kuşlar uçurur, kuşlar kondururdum umutlarınıza Dallarınıza bin bir dilek mendili asardım, havai fişekler çalardım gökyüzünden, Yıldızlı geceler bırakırdım gece mavisi düşlerinize Sonrası ya da öncesi olmayan bir şiirin, bir fısıltıya dönüşmüş şarkısıydım işte! ............2013.......... |
Demenin bu kadar güzeline ilk defa rastlıyorum
"Ah Ne kadar da yalnızdınız... Oysa hiçte yalnız değildiniz'in böyle şık durduğuna.
Kendi tahayyülünüzün size oynadığı oyunların yüzünüze yansıdığı zamanlar.
""Geride sessiz bir gölge; bir o kadar yabancı, bir o kadar aşinaydı; kendi kendiniz bildiğiniz kendinize!"""
Bense su içinde susuz,gülüp çağlayan mutsuz oldum hep. İle; Kendinden ; Cümle duyarlılığını yitirmemiş.
Eşyayı eşya bilerek kullanan ahlakını MAZİSİNDEN aldığı için teknoloji ahlakıyla ahlaklanmayan her kesi kucaklamış şiir.Evet acı dolu sımsıcak bir kucak. Kıvranıp uyumak geçti içimden şiirin anne tadıyla uzayan gölgesinde. Anne ağlamasını "ninni sayan bebekler gibi.
Hangi duvarların hangi duyguları linç ettiğini bilmesem de.Biliyorum o kansız savaşları hepimiz son çeyrek asırdır veriyoruz.Ve biz gitmesekte yol devam ediyor.
Tebessüm güzelliğinden Kahkaha ya geçişin.Yağmursuz Gök gürültüsü olduğu akılsız bile işleyecek kadar güzel."gürültülü kahkahaları"
Sığındığınız camilerden birinin bahçesine bırakılmış kimsesiz bir sevinç olarak alın beni kardeş.
Yoğun hislerin kelimeleri minare kıldığı yerden yorgun bir dokunuşla çıkıyorum şimdilik.Yazımın renginin kaçmasına gerek yok.Sizin bana kattığınız yeter.İyi ki kazara güne düşmüşsünüz ve iyi ki ben o gün kör değilmişim.
Dilerim.bende icat ettiğiniz hüzünlerle , en güzel yanınıza dokunur ve sevince tevil eder hüznünüzü yazdıklarım.
Sevgi saygı ve Selam.
yeğinadnan tarafından 12/29/2019 2:58:32 PM zamanında düzenlenmiştir.