Bugün Pazar'dı
Bugün Pazar’dı
Biliyormusun? Biz seninle ölümsüz bir dostluk kurabilirdik.Ve yıllar sonra sana,’ Sen benim eski değil,eskimeyen dostumsun’ diyebilirdim...Bilmiyorum hala öyle bir şansımız varmı...? Ben hep sevdalıydım zaten,her daim aşkları içimde yaşadım.Birilerine gidipte ’ben seni seviyorum’ demedim.Aslında sevmediğimden değil, ben bu sözü en çok sevdiğime bile söylemedim... Sanki bu sözü söylersem,sevdiğimi kaybederim diye düşündüm hep... Varsa bile ona aşkım,ben ona söylemedim.Onu kaybetmektense aşklarımı feda etmeyi her zaman tercih ettim... Aslında öyle çok konu vardıki seninle konuşup paylaşılacak,bilmiyorum neden kısa yollara girdik... Ben hep uzatalım bu yolu istedim,bu uzun yolun sonunda olacaksa eğer aşk’ta olsun,meşk’te olsun. O zaman bu günah işlenmeye değer olsun... Sen bana öyle acayip duygular yaşatıyorsunki.Yazılmış kitapların içinde benzer bir tarif bulamadım... Ben bilemedim,sen çözebilirsen anlat bana. Nedir bu? ; Senin koynunda sana dokunmadan,sana sarılıp yatmak istiyorum.Ve ben, bunu söylerken de utanıyorum. Yoksa ben kendimi mi kandırıyorum, yada sizimi... Ben kimim neyim yaa... Belki herşeyi önceden planlamış uslanmaz bir çapkınmıyım,yoksa duygularının saflığından kurtulmaya çalışan acemi bir aşıkmıyım...Ya da gerçekten ben benmiyim...Sözümdeki özüm mü ? Özümden gelenler benim sözüm mü ? Ben seni çözmeye çalışırken,bu defa gel gör ki kendime dolandım... Bir yazıya başlıyorum ama,nereye gittiğini gideceğini ben de hiç bilmiyorum. Hani özgürlükcüyüm ya. Salıyorum herşeyi kendi haline,varsın gitsin gidebildiği yere. Bazen hiç umurumda değil,anlaşılmışım yada anlaşılmamışım... Ben aynaya baktığım zaman,hep aynı beni görüyorsam.Ne yazarsam yazayım hepsi aynı kapıya çıkar.Hani sen de dedinya bazı şeyler için “sadece dilimde benim.”. Gerçi benim içimde olmayan dilimede gitmezya.Bazen ben de yalan konuşmak istemişimdir,ama maalesef hiç başarılı olamamışımdır... Daha söze başlamadan tükenmiştir kelimeler,oysa yalanın binbir hali varken bir tanesi akla gelmezmi...? Ne olacak işte yeteneksizlikten,belkide yüreksizliktendir kimbilir. Halbuki ben kendimi yürekli bilirim... Belki de buna ayrı bir yürek lazım, oda ben de yok herhalde... Ben bunları size niye anlatıyorumki. Başka konumu yok...? Yada belki de konu hep başka olsun diyemi anlatıyorum...? Hani şu malum konudan biraz uzak duralım diyemi...? Niye bu sayfalarda hep o konulardan bahsediliyor...? Herkes aynı derde mi düştü,herkezin ilacı burada mı...? Burada derdine çare bulan varmı...? Yoksa benimde mi öyle bir derdim var.Hiç öyle görünüyormuyum...? Ama ne kadar soru sordum... Sanki senin derdinmi bunlar. Niye sana soruyorum ki. Bize ne milletten.Kim ne ararsa arasın,bulursa ne ala. Öyle saçma sapan bir yazıya başlamışımki ne zaman nerede sona erdireceğimide bilemiyorum. Ya kusura bakma,bugün pazar’dı iş de yok,bir uğraşta bulamadım kendime,Kime yazacağımı da bilemedim, Bari şu senin güzel sayfalarını kirleteyim dedim..iyi yapmışım değilmi. Aklımızın erdiğince bir şeyler yazdık işte,Artık geyik mi oldu yoksa ne oldu onada sen karar ver. Sefer Keskin |