Serenat
Duvarların üstüme üstüme geldiği süreçteyim
Duvarların dili olsada konuşsa Beni bu sürecin içine atanı bilmemekteyim Duvarların dili olsada konuşsa Beni bu sürecin içine atanı bilmemekteyim. Karanlık bir ortamda sükuneti sağladım Artık içimle savaşmıyorum Yarına nasıl geçeyim telaşı içerisindeyim Artık yarın için bir fikir bile üretemiyorum. Fazla telaşlı davranıyorduk Yanında hızlıca koşarken görmüşler beni Dehlizleri tek tek dolaşırken Gökdelenin tepesinde buldum seni İçimde kopan serzeniş fırtınası dinmek bilmiyor Tutulamayan ay ve yıldız gibi Yüzün silüetin sinmiş gökyüzüne sevdiğim İçimde kopan serzenişi bir görsen Aniden yere yığılıp ölecekmiş gibi Saatleri ayarlayamadık, yine Geç kalacağım derse Saadet ikliminden öteye gidemeyen bedenim Huşuyu unutturan nefsim Vesveseye hay hay diyen kalbim Sancılı saatlerin yaşanmasına sebep oldu Kaç damla kan akarsa aksın, bedenimde dinmeyen acıyı gömdüm kalbime. Büyüklüğün şanı gibi küheylan at misali Dik duruşum göz akıtır, saç ağartır bazı şerefsizlere Senden kaçamayan gözlerime çektiğin mil yetmezmiş gibi Sesini de kul köle ettirdin, helal olsun. Bu bedene çektirdiğin acı yetmezmiş gibi Birde küstah küstah gülüyorsun. Şiirlerin dili olmasın azizim Gözlerdeki acıyı gösteren kader Ayrılışı görse ya ne der ? Duvarların üstüme üstüme geldiği andayım Dili de yokki konuşsun ey azizim Gözünde kaldığım bir ömür boyunu esirgeme Bedenim çok yorgun, son nefesini verdirtme Pek fazla teferruata takıldım Kafam allak bullak , kaldıramıyorum hiçbir şeyi Beni senden alan bir neden olacak Seni sana küstüren nedeni bulamadım Bu alemi kainatta sana takıldı gözlerim Aklım fikrim her şeyim sende kaldı Bir şekilde kaldı işte |