ey can/an.../ aç mısın, susuz musun, hasta mısın, uykusuz musun soranın var mı ? yalandan, dolandan, hasadı olmayan talandan hatta aşka aşık olmaktan çok ama çok yorgunsun değil mi? ahh… can/an ah.. “hem de fazlasıyla” dediğini duyar gibiyim. / özü pastel gülümsemelerinde yarınlarına solar gibi yaprak döktüğünün farkındayım oysa, kuşağı gök olan renklerden, deli dolu ne iklimlerden geçmiş bir yürektin sen güne, gün/eşine yüzü düşmüş ayna, göğün cennetine sarmaşıktan köprüydün kelebek ömrü kadar an olsa da hayat tıka basa yaşamak kadar zamandın dahası bir kucak dolusu dudak, bir şiir kuytusu kadar aşktın be kadın / bırak tenine ateş, ömrüne aşk düşsün bırak gölgene ay, mihrabına yakamoz ilişsin bulutu da yağmuru da sen ol bereketinin yağ ateşin göğüne yağ ey can/an ister hecesiz, ister besmelesiz… / ilhanaşıcıaralıkikibinondokuz |