Ekmek arası
Ekmek arası
Bir zaman/lar ağaç/tan/dı arabanın tekerleri. Taş/lı tozlu ve toprak/lı idi geçtiği yollar-ı. Rüzgar okşuyordu hafif/ten o güzelim yüzünü. Yol boyu yük sayma/dı o, üzerine binenleri. Şimdi ise; o yağ/lı kayış gibi kaygan yollara. Resimler çizer gibi lastik izi bırakıyorlar... Bir tekme atıyor öfkeli ağaç/lar, arabaya. Can pazarını sele çeviriyor, yol kenarını. Üç beş ile yetinmeyi eğittiler, öğrettiler...; lüks yaşamaya özendirdiler bollukta boğdular. Bizlere, hiç kimse can ’ın pazarından, söz/etmedi. Yük oluyor artık insan insana, yorulur yol/lar; Kuşlar, destan ve ağıt yakar ağladikça ağaç/lar. Sert taşları titretir yer bu soğuk çarpışmalardan. Kan çanağı gibi dir şelaleler, her taraftalar. Gitti ekmek arası bölüşen, gitti buralardan |
Yüreğine emeğine sağlık
___________________________________Selamlar