Alıngan ve Dua ve Felsefe.. bir ruh hastalığına düçar farzettim alınganlığı gün henüz ışımamıştı geceden sinme tatlı ayaz kokusu-ve yerin derininde çöplülerin mırıltılı süpürge sesleri tül perdemden girdi saba makamı oradan kulağın köprüsü yüreğime huşu buydu diye düşünmek isteyen ruhuma işledi sabah ezanı nağmeleri bilinen en güzel enstrümandı insan sesi seyreyledim pertavsız almadan kendimi eksik hisler besleyen içerim ilk kez titredi, huzurluk dinginiydi adı şiirler gibi.. alıngandı karanlık ; düzgün taralı bulutsuz saçları ağarırken günaha kararlı eylemler vazgeçilmez değiller mi ? talep istek ve niyet dost olamaz mı amel ile ? gökyüzü sofrasına konuk etsek birgün -Dua- ile en iyi yanıtı o verecektir suallere tümüyle yarı uygar inatçı felsefeye ay’gün’eş semâ ile.. sağlam bir kurgu senaryoyu aşardı yaşanmışlıkla alıngan detaylar ; ressam rötuşuyla sarı çiğdemler tablosuna ucuza poz satardı naftalin ektim çeyizler bohçasına tutar mı dileklerle iyi niyet taşları döşerken sevda yollarına dua-dan kalan kırıntıları serçeler pervazına düşürdüm gözlerimden müezzin indi şerefeyle ezanlar susmuştu öğle paydosu alınganlığına kırıldı felsefe taşları... .. |
dua-dan kalan kırıntıları serçeler pervazına düşürdüm
gözlerimden müezzin indi şerefeyle
ezanlar susmuştu öğle paydosu alınganlığına
kırıldı felsefe taşları...
Anlamıyla anlatımıyla güzel şiir okudum
Yüreğine emeğine sağlık usta
_____________________________________Selamlar