(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
nesildaşım aynı dilden konuşamak.. güzel şiir de ben üstün körü okudum bunları.. yarım bilgi hesabı:( psikoloji mi okudun, ilgin çok sanırım.. frued deyince bir dur oluyorum kimdi bu adam..? saygılarımla..
Güzel soru. Bazı şeyler anlatılamaz. Anlatılmanın bir yolu bulunsa algılanmaz. Şöyle örnekleyeyim Dostum; oksijeni göremiyoruz değil mi? Oysa oksijenin bir görüntüsü var. Oksijeni fotosentez yolu ile gezegenimize hediye eden bir ağaç, sesleri vardır aslında ancak insanın ses algısı 20-20 000 Hertz ile sınırlıdır. Ruh da böyle, göze görünmez. En kolay bitkilerin ruhu görünür. Ben bir süredir ağaçları hiç eskiden gördüğüm gibi göremiyorum. Ağaçları böyle görmeye başladığımdan beri ise ölümden korkmuyorum...
Öte yandan bazı inanışlar ruhun da döngü içerisinde olduğunu ve görevini tamamlayınca daha iyi bir döngünün içine gireceğini söyler.
Jung'ın Ruh kitabı var, bir gün okursan onunla başla madem Dostum. İzahat konusuna gelince, herkese her şeyi izah etmiyorlar. Kirlian cihazı ile insanın aurasının göründüğünü algıladı bilim, neredeyse 100 yıl olacak. Ancak insanın aurası var demek yerine bunu hastanelerinde kullanmaya başladı. Bazı cevaplar karanlıkta, sadece uğraşmak gerekiyor ulaşmak için diyebilirim. Naçizane.
Sevgili Dostum; Psikoloji ana dalım değil. Vakti ile biraz okuma yapmışımdır ama psikoloji ve psikiyatri ile ilgili, elden geldiğince okudum. Pek hoşlandığım dallar olmasa da Jung aralarında bir başkadır. Farklı yaklaşır olaya, yine öyle üstün körü okumak istersen tavsiyem olsun.
Bu insanın fiziki özelliklerini ya da psikolojisini inceleyen dallara yabancı kalmamakla birlikte çok da fazlaca bir şeye cevap bulamadım. İnsana dair cevaplar alabilmeye başlamam için etrafı incelemem gerekti. İnsanın evrenle bütünselliği ya da bütünsel olamadığı yerleri dikkatlice gözden geçirdim. Şimşekte, suda, tek hücrelide, çiçekte, sincapta, kedide, köpekte ve insanda döngü denen olayı kavramam ile başladı bazı şeyler oturmaya. Genlere ve ruha ait şeylerin gözlem alanı gerçekten de hala doğa.
Güzel soru. Bazı şeyler anlatılamaz. Anlatılmanın bir yolu bulunsa algılanmaz. Şöyle örnekleyeyim Dostum; oksijeni göremiyoruz değil mi? Oysa oksijenin bir görüntüsü var. Oksijeni fotosentez yolu ile gezegenimize hediye eden bir ağaç, sesleri vardır aslında ancak insanın ses algısı 20-20 000 Hertz ile sınırlıdır. Ruh da böyle, göze görünmez. En kolay bitkilerin ruhu görünür. Ben bir süredir ağaçları hiç eskiden gördüğüm gibi göremiyorum. Ağaçları böyle görmeye başladığımdan beri ise ölümden korkmuyorum...
Öte yandan bazı inanışlar ruhun da döngü içerisinde olduğunu ve görevini tamamlayınca daha iyi bir döngünün içine gireceğini söyler.
Jung'ın Ruh kitabı var, bir gün okursan onunla başla madem Dostum. İzahat konusuna gelince, herkese her şeyi izah etmiyorlar. Kirlian cihazı ile insanın aurasının göründüğünü algıladı bilim, neredeyse 100 yıl olacak. Ancak insanın aurası var demek yerine bunu hastanelerinde kullanmaya başladı. Bazı cevaplar karanlıkta, sadece uğraşmak gerekiyor ulaşmak için diyebilirim. Naçizane.
Sevgili Dostum; Psikoloji ana dalım değil. Vakti ile biraz okuma yapmışımdır ama psikoloji ve psikiyatri ile ilgili, elden geldiğince okudum. Pek hoşlandığım dallar olmasa da Jung aralarında bir başkadır. Farklı yaklaşır olaya, yine öyle üstün körü okumak istersen tavsiyem olsun.
Bu insanın fiziki özelliklerini ya da psikolojisini inceleyen dallara yabancı kalmamakla birlikte çok da fazlaca bir şeye cevap bulamadım. İnsana dair cevaplar alabilmeye başlamam için etrafı incelemem gerekti. İnsanın evrenle bütünselliği ya da bütünsel olamadığı yerleri dikkatlice gözden geçirdim. Şimşekte, suda, tek hücrelide, çiçekte, sincapta, kedide, köpekte ve insanda döngü denen olayı kavramam ile başladı bazı şeyler oturmaya. Genlere ve ruha ait şeylerin gözlem alanı gerçekten de hala doğa.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.