Mahrumiyet
tırnağımı kollarken
koldan da mahrum kaldım şarkı türkü sallarken dilden de mahrum kaldım gitti ardından baktım uyandı eşref vaktim sinemde ateş yaktım külden de mahrum kaldım boran vurdu rıhtımda yaylar koptu tahtımda gurbet çıktı bahtımda ilden de mahrum kaldım dünyanın süsü kadar bedenim oldu heder bilmedim nere gider yoldan da mahrum kaldım hani nerde sevenler sevdiğini övenler kilitlendi kovanlar baldan da mahrum kaldım aşkı bulmaya kalktım meşke dalmaya kalktım Mecnun olmaya kalktım çölden de mahrum kaldım atalet etti esir kabul bendedir kusur yurt olmaz bana Mısır Nil’den de mahrum kaldım tavuk gık gık patladı daldan dala atladı yumurtası çatladı foldan da mahrum kaldım nerde benim gerçeğim kesmez oldu bıçağım erken soldu çiçeğim gülden de mahrum kaldım şems‘i buzul sayarken nevm‘i nüzül sayarken bordo-kızıl sayarken aldan da mahrum kaldım talih canımı sıktı bağıma avu ekti cereyan zaten yoktu pilden de mahrum kaldım karanfil buket buket ıstırab paket paket yırtıldı gitti ceket çuldan da mahrum kaldım şirazem kötü şaştı adeta ayak baştı saçlarıma ak düştü kıldan da mahrum kaldım bir mekruh yere kondum apansız toza döndüm âlemi deniz sandım gölden de mahrum kaldım anlatsam kimler anlar inliyor nice canlar telve tutmaz fincanlar faldan da mahrum kaldım huzur benim merağım niye böyle ırağım koşamıyor kısrağım naldan da mahrum kaldım ruhuma kaya düştü çaresiz huya düştü mektubum suya düştü puldan da mahrum kaldım kulağım sanki sağır duyarım ağır ağır kaçtı gitti koç sığır maldan da mahrum kaldım cemiyetin ferdinden medet umdum merdinden tokalaşma ardından elden de mahrum kaldım ne yaptım ki küsecek lisan böyle susacak şu bağrıma esecek yelden de mahrum kaldım sıcak sular buz tuttu zulüm bende haz tuttu bükülmeye yüz tuttu belden de mahrum kaldım herkese sordum nerde yarim bilinmez yerde gözüme indi perde tülden de mahrum kaldım ağac keza sıkıldı meyveleri çekildi yaprakları döküldü daldan da mahrum kaldım futbolun nerde tadı kalmış sadece adı hakemler ofsayt dedi golden de mahrum kaldım didar yüzlere ömür güneş yazlara ömür tığlar sizlere ömür milden de mahrum kaldım yüreğimde sızım var nokta nokta közüm var bezgin öten sazım var telden de mahrum kaldım o yar beldede tekmiş kafayı neye takmış yanağında ben yokmuş çilden de mahrum kaldım terk eyledim obayı kardeş ana babayı kötü yaktım abayı şaldan da mahrum kaldım yarım doğu tam batı küflendi çiftlik sütü hem iyi hem de kötü halden de mahrum kaldım vuslat erilmez kale şirret sevimsiz hile mevsimler yalnız çile yıldan da mahrum kaldım vasıtasız duraklar yazık hayli kuraklar harab oldu topraklar kilden de mahrum kaldım hayal kurdum uçmaya bu diyardan kaçmaya şu ırmağı geçmeye saldan da mahrum kaldım gerçek dost dostu över sahtesi başdan savar bir dost bir hayırsever kuldan da mahrum kaldım ufkun zalim sisleri yıpratıyor hisleri beynimde gong sesleri zilden de mahrum kaldım ümit yoksa yarından elem vurur derinden bezdim hücre darından boldan da mahrum kaldım arzum parlak şafaktı nasibim sırf nifaktı pire malum ufaktı filden de mahrum kaldım tavanımdan su aktı duvarlar beni sıktı odam başıma çöktü holden de mahrum kaldım felek oyun edince zulüm etti yâdınca o yar elden gidince dölden de mahrum kaldım hezimet oldu her iş ne mümkün aşka eriş kız bulmak zaten zor iş duldan da mahrum kaldım Aydın derki nefesim kısıldı yine sesim artistlikdi hevesim rolden de mahrum kaldım 5 Kasım 2019 |
Yüreğine
Emeğine
Sağlık
Selam saygı sevgi sabır ve dua ile...
ALLAH C.C Emanet ol.