Bizler gözü karayız biz ki küffar düşmanı.
Puslu, sisli havada kurdu sevdik vallahi.
Düşünmeyiz yarını emanet olan canı.
Namertlere kaş çatıp merdi sevdik vallahi.

Bir sevdamız var bizim sevene köle olduk.
Kurduk zikir halkası şükür imanla dolduk.
Yiğit ile halleştik bazen gönülde solduk.
Dermandan çok ziyade derdi sevdik vallahi.

Bülbül gurbete düşer gülistanda yanarken.
Ruhlar aşkla tutuşur sevdasıyla kanarken.
Sahralarda hasretle bir yudumu anarken.
Ney’de görüp o sırrı dördü sevdik vallahi.

Edebi öğretirken hiç eksilmez kemali.
Gönül aldı severken değişmedi şemali.
Viranede o yâri hem de nurlu cemali.
Dergâhta ihvanları virdi sevdik vallahi.

İlim, irfan çayında demle nazara döndük.
Daha nokta bilmezken neler yazara döndük.
Arifler sofrasında her dem pazara döndük.
Ahiret mekânında yurdu sevdik vallahi.

Besmeleyle sırlandık viranede ekildik.
Garib’in nefesinde boyun eğip büküldük.
Serdar’ım yanılmadan edep deyip çekildik.
Görünmedik ön safta ardı sevdik vallahi.