EGELİM
Umutlanmıştım
İçimde bastıramadığım bir heyecan Nasıl olmasın ki Çok uzaklardan gelecek Hemen yanımda Nefesini hissedeceksin Sıcaklığını Gözlerinin bakışını Hasret kaldığım Sımsıkı sarılışını Kaç gündür Gözlerim uyku tutmuyor Yatağın içinde Uyumak için mücadele ederken Sabah oluyor Uykulu gözlerle Yollara düşüyorum Toplu taşıtlarda düşmemek için Bir elim tutacaklar da Bir elimde telefon Hayaller Kuruyorum Gülhane parkında Asırlık çınarlar altında Ayaklarımız uzatmış Sohbetler ederken Aylardır özlemini Kalbime gömdüğüm Kollarımın arasında Titrek bir sesle Hoş geldin prensesim Cümlesi ortada Kaybolurken Sonbaharda düşen Yapraklar örtüyor üzerini Saray burnunda Karşılıklı değil yan yana Önümüzde çaylar Hafiften esen rüzgar Okşarcasına bulutlardan Dökülen yağmur taneleri Yudum yudum buharlaşan İçimde Özlem duyguları Öyle umutlanmıştım ki Deli egelim Canımdan can bildiğim Gelmeni o kadar istedim Parolayı bile hazırlamıştım Ne kalmıştı O kadar uzun yoldan sonra Toplam iki buçuk saat Bir kanat çırpma mesafesi O kadar da uzun değil Sami Yüce 22/10/2019 |