BİR BATINDA DOĞAN GECE VE HÜZÜN...Yeni yetme, devasa bir izlek Mahremin uzamında titrek sesi kederin… Alımlı ve ıstırap yüklü bir eklem Acıdıkça çürük dişi lanetin Göğe pençe atan iblisin de surunda saklı lanet. Evham yüklü ve şaşkın hurafeler Göğün minvalinde bir iç çekiş Şüheda şiirlerde Ölümü dillendiren şair Elbette aklın ırmaklarında üzünç zerreleri Mukozası çemberin Nidası ölümlü bedenin. Bir aşk ki azizim, Sonlanması ne mümkün… Latif heceler hülasasında kehanetin Bir içimlik meyledilesi şiirler Tevafuk yüklü evrende Sarkıtı gizemin Dar cepheli pencere Uçuşan yapraklar kozu oldu mu rehavetin İnine çekilir gecede saklı hüzün; Hüzün yüklü her çehre Şifası yüreğin bir avuç kelam Zarif bir selamın da gün dönümü Geceyi şer bilen kimi münafık gölge… Oysaki ihlâslı varlıkları bahşedilen; Tetiklenmiş rivayet Gece gözlü kadın, Elem yüklü şafak Tanrısal dokunuşu kimi zümrenin Yeter ki aşk da fani de kucak açsın Rabbine. Düşler… Sarı benizli her edim. Lav eden… Dökümlü eteklerinde mabedin. Ser verip sırlarına her yenilen… Elbette umudun canhıraş varlığı Kozasından taşan bir cenin Ellerinde yetim imgeler şairin Öksüzlüğün de çöktüğü sabah; Yanlışların vardığı rota… Demli mevsim densiz zemin Dertop olmuş çatlak sesinde bilinmezin Bir minval ki; Kök söktüren cihanda Saklı yankısı rüyaların Aşka bağdaş kuran her sunumunda ömrün Gök gözlü sevdalar kıpraşan; Sehven yenik düşen kıtalar Nezdinde aşkın, Bir batında doğan gece ve hüzün Ramak kalmıştı oysa mutluluğa, Dercesine gözleri çakmak çakmak. Haşmetli sağanağın ıslattığı bir hurafe Tinine yenik düşen; Titrine binaen Ölümle içli dışlı bir rüya Öykünmekle geçen zamanın Gece kadar da karanlık mı yoksa bahşedilen doğası Nazı niyazı da saklı çeperinde. Efkârın bin bir yeis ile doluştuğu Şafağın ezkaza yüklendiği bir sefa Şanlı geçmişi ömrün Varsın da son bulsun Dudaklarında kısık bir veda ateşinin duasıyla. |
Elem yüklü şafak
gece ve hüzün ne de güzel yakışır şiirlere, hele ki bu şiir usta kalemin elinden çıktıysa tadına doyum olmaz, insan hüzne hasret çeker mi deseler, hemde nasıl derim, birde bu hüzün gece gözlü kadınsa, şafağı elem yüklü olmaz mı hiç,
seven insanın bir tarafı zaten hep hüzündür, belkide hüzünler olmasa sevginin bir anlamı kalmazdı, bence hepsi kararında güzel çok zorlamamak lazım hayatı, her şeyin vakti saati var, hani bazen deriz ya
Ramak kalmıştı oysa mutluluğa,
işte o ramak Yaradana ait, yeter ki hayırlısını versin
beğenerek okudum yine Gülüm Hanım, emeğinize yüreğinize sağlık, gönül sesinizden mükemmel bir eser olmuş, canı gönülden kutlarım
selamlar saygılar efendim..