hafifler mi ayrılınca kalbin ağırlığı yoksa biner mi omzuna yalnızlık denen yük
özgürlük diyorum sonra gözlerindeki rengin sanal uçsuzluğunda yitirmek midir kendini ya da sonu kendine açılan o yolda yürümek mi düşe kalka da olsa
dedim ya çıkamıyorum bazen sana verdiğim kürekle kazdığın şu d’ipsiz kuyudan ve hayret ediyorum çok kere taş kalbimi nasıl kırabildin o narin ellerinle
şimdi kim doldurur kaleme yirmi dokuz harfi kim anlar -da görmezden gelir şiir denen lehçeyi
sen gibi izinsiz karıştıran olur mu bilmem bakışımda gizli aşk çekmecesini
ki bilirsin gizleyemem senden önceki evveli’
belki bu ara iyi gelecek ikimize belki bu yara iyileşecek zamanın elleriyle belki bu ara daha da çok açılacak belki kapanacak belki de belkilerden yeni köprü kurulacak
pek romantik değilim biliyorsun yağmur yağsa misal sulu şakalar yapardım buluta ama ıslanmasını da bilirdim hani sarıl sıklam aşk gibi
neyse, kalkalım hadi şiir denen masadan
yol uzun sen ırak
afedersin eş anlamlı söz ettim aynı kapıya çıkacak
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sarıl sıklam şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sarıl sıklam şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Taş kalplerde kırılmış Rüzgar, yagmur sulari, firtinalar zamanla taşların asinmasina sebep oluyordu ya hani coğrafya dersinde Senin taş da zamana dayanamadı. Ama üzülme! Tum olumsuzluklara rağmen hala kalbin olmasina sevinmelisin. Taş yerinde ağırdır *)
Rüzgar, yagmur sulari, firtinalar zamanla taşların asinmasina sebep oluyordu ya hani coğrafya dersinde
Senin taş da zamana dayanamadı. Ama üzülme! Tum olumsuzluklara rağmen hala kalbin olmasina sevinmelisin.
Taş yerinde ağırdır *)