Yolculuk
Senin mi için kaynar, benim mi Karadeniz?
Düşman eli uzanmış, her yandan namusuma Heybetli bir durumdan nasıl düştük böyle biz Sığmaz oldu sorular can çekişen usuma Düşman çökmüş sineme çözülmeyecek dert mi? Mavi ışık çıkacak birazdan o kınından Kim alırmış vatanı, üç beş tane namert mi? Esaret geçmiş mi ki benim yakınımdan? Ne yavaşsın be gemi vatan gidiyor elden Bir bilseydin ki eğer omzundaki emaneti Daha hızlı giderdin inan en hızlı yelden Bir adam ki yükün, yüklenmiş memleketi Aç bağrın Karadeniz, ser-i merdan geliyor Tarih bile tutuyor şimdi tüm nefesini Asil kanla yazılmış, kutlu destan geliyor Parçalayacak şimdi, kaderim kafesini Toplanın siz de beyler, gün namus günüdür Bu millet son kalesi, adaletin, vicdanın Öyle kutsal ki bu gün, ölenin düğünüdür Namertliğin zaferi, yıkımı bu kalanın Demeyin hiç ağalar, yok hiç top tüfeğimiz Kanımızla sel olur çağlar gideriz bizde Kalbimizde doğmuşken o kutlu şafağımız Kasveti bağrından dağlar gideriz biz de |