HİCRİ YILBAŞIMIZ MUHARREM AYI (AŞURE)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın MUHARREM AYI ve AŞURA (aşure)
Muharrem ayı Peygamberimiz (s.a.v) tarafından Şehrullah (Allahın Ayı) olarak tanımlanmış, Cenabı Allahın ilahi bereket ve feyzinin, Rabbani ihsan ve kereminin bol bol müminlere ihsan edildiği mübarek bir aydır. Hicret, Muharrem ve Aşura "Sevgili peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretinin gerçekleştiği ve rahmet peygamberinin "Allah’ın ayı" olarak nitelendirdiği Muharrem ayı süresince idrak edilecek. Peygamber Efendimiz (sav), Muharrem ayının faziletlerine işaret etmiş, Muharrem ayında tutulan orucun Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç olduğunu belirterek ashabına aşure gününde bir gün öncesi veya sonrası ile birlikte oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Hz. Peygamber Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve "Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım" buyurmuştur. Peygamberimiz, hadiste "Aşûra günü’nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir." Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir. Aşûre günü oruç tutmanın faziletine ilişkin sahih hadisler bulunmasına karşılık, o günde hububat karşımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih habere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dînî halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşûre, aynı zamanda Muharremin onuncu günü başlamak üzere, daha sonraki günlerde de özel merasimle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri devam eden aşûre aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilmiş, "aşûre testisi" adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılmıştır. Aşure, tarihsel süreçteki anlamının yanı sıra, onu güzel kılan başka anlamlara da sahiptir. Birçok farklı malzemenin bir araya gelmesiyle oluşmuş olması aslında bir toplumu da simgeler. Toplumları veye çeşitli grupları oluşturan bizler, insanlar, aynı karakterlere ya da fiziksel görünüşlere sahip değiliz. Fakat her birimizin farklılığı bir araya geldiğinde ortaya çok güzel bir ambiyans çıkabiliyor. Tıpkı bir aşure gibi. Aşure Nedir? Aşure, Türk Dil Kurumu’nun yaptığı tanımına göre, buğday, nohut gibi baklagil taneleri ile kuru yemişlerin bir araya getirilip şekerle kaynatılması sonusunda yapılan bir tatlı türü anlamına gelmektedir. Alaca Aş olarak da bilinen Aşure, etimolojik olarak incelendiğinde İbranice kökenli bir kelimedir. Bu kelimenin orijinali “aşura” olarak da bilinmektedir. Aşure, aynı zamanda sayı olarak on anlamına gelen bir kelimedir. Bu anlamı, Hicri takvimdeki Muharrem ayının onuncu gününe denk gelmesinden kaynaklanmaktadır. Her yıl Muharrem ayının belirli bir haftasında ise aşureler yapılıyor ve dost, komşu, aile vb. ile paylaşıyor. Aşure Nasıl Ortaya Çıkmıştır? Aşurenin ilk ortaya çıkışı ve yapılması hakkında anlatılan ve de en yaygın olan olay Nuh peygamber ile ilgili olan olaydır. Anlatılanlara göre, Nuh peygamberin içinde tüm canlarlarından bir dişi ve bir erkek bulunduran gemisi Ağrı Dağı’nda karaya oturduktan sonra, tufandan kurtulmayı kutlamak amacı ile özel bir yiyecek yapılmak isteniyor. Fakat bu yiyeceği yapmak için kullanılabilecek malzeme çeşidi ve sayısı da yok denecek kadar az. Bunun üzerine onlar da kalan yiyecekleri toplayıp, karıştırıp ardından da pişirip bu tatlı çorbayı yapıyorlar. Tatlı çorba denilen yiyecek, o günden itibaren her yıl pişiriliyor, dağıtılıyor, paylaşılıyor ve bu bir gelenek haline geliyor. Aşure Günü nedir? Aşure Günü Ne Zaman? Aşurenin tarihteki yeri de oldukça önemlidir. Aşure haftasında özellikle Muharrem ayının onuncu gününde tarih boyunca oldukça önemli olaylar gerçekleşmiştir. Örnek vermek gerekirse, Hz. Adem ve Hz. Havva’nın tövbe duası bu günde kabul edilmiştir. Diğer bir olay ise İbrahim peygamberin Nemrut’un ateşinden kurtulmasıdır. Bu olayda Hz. İbrahim putları paramparça eder ve bunun üzerine ateşe atılır. Fakat tam ateşe atılırken Allah’tan yardım diler ve Allah onu kurtarır. Muharrem ayının onuncu gününde gerçekleşmiş diğer bir olay ise Hz. Musa’nın kavmini Kızıldeniz’i otadan ikiye ayırarak Firavun’un zulmünden kurtarmasıdır. Verebileceğimiz birçok örenk vardır; Yunus peygamberin balığın karnından kurtulması, Eyüp peygamberin dertlerine şifa bulup yaralarının iyileşmesi, Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması ve gözlerinin açılması gibi. Saydığımız tüm bu olaylar Muharrem ayınıncı onuncu gününde yani aşurenin dağıtıldığı ve yapıldığı günde gerçekleşmiştir. İşte bu gün, 2018 yılında 20 Eylül’de gerçekleşmiştir. Peki Aşure Günü 2019 yılında ne zaman? Bu yıl Aşure Günü 9 Eylül 2019 tarihinde olacaktır. Gelecek yıl ise 29 Ağustos 2020 tarihinde olacaktır. Aşure Niçin Yapılır ve Dağıtılır? Aşurenin yapılış amacı ve nedenleri hakkında düşünüldüğünde karşımıza çıkan ilk kavram, ilk terim Alevilik kültürü oluyor. Alevilik kültüründe, aşurenin yapılmasının ve dağıtılmasının en temel sebebi Kerbela Savaşı’na dayanmaktadır. 680 yılının Muharrem ayının onuncu gününde, Kerbela Savaşı gerçekleşmiştir. Hz. Hüseyin (Hz. Muhammed’in torunu) bu savaşta şehit edilmiştir. Bu olayın Muharrem ayının onuncu gününde gerçekleşmesi aşureyle olan bağlantısını açıklamaktadır. Aşure’de hiçbir hayvansal gıda içermeyen bir tatlıdır ve Muharrem ayında dağıtılır. Dağıtılmasının temel sebebi ise Ali Zeynel Abidin isimli imamın Kerbela Savaşı’ndan kurtuluşunu kutlamak ve bu kurtuluşa duyulan sevinci göstermektir. Aşure Orucu Nedir? Aleviler, bu Muharrem ayında toplam 15 gün oruç tutarlar. İlk üç gün tuttukları oruca Masum-u Pak denir. Bu üç günden sonra 12 gün süren Muharrem Orucu tutulur. Muharrem ayı boyunca tuttukları oruç sadece yemekle alakalı da değildir. Bu ay boyunca eğlence yapmak ve düzenlemek, düğün, kına, nişan gibi eğlence içeren törenler yapmak, kesici aletlere dokunmak, kurban kesmek, su içmek, sakal tıraşı olmak ve en önemlisi et yemek yasaktır. Tüm bunları yapmalarının sebebi, Kerbela’da şehit düşenlerin savaş esnasında ve sonrasında çektikleri acıyı anlamaya ve empati kurmaya çalışmaktır. Bu orucu 12 boyunca et tüketmeden yapmalarının sebebi şiddete ve kan dökülmesine karşı bir nevi protesto yapmaktır. ------------------------------------------------------------------------------- Aşura günü meydana gelen 10 önemli olay Aşura Günü ise Muharrem’in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir. ------------------------------------------------------------------------------- Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır. Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz. Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem’in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir. (1) Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir. ................................................................. Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir: 1. Allah, Hz. Musa’ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. 2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir. 3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur. 4. Hz. Âdem’in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir. 5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır. 6. Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. 7. Hz. Davud’un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir. 8. Hz. İbrahim’in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. 9. Hz. Yakub’un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. 10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. (2) Hz. Âişe’nin belirttiğine göre, Kabe’nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi. İşte böylesine manâlı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mevcuttur. Âşura Gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır. Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine’ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. "Bu ne orucudur?" diye sordu. Yahudiler, "Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı Firavun’u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler. Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, "Biz, Musa’nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti. (3) Âşûra günü yalnız ehl-i kitap arasında değil, Nuh Aleyhisselâmdan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslâm öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında İbrahim Aleyhisselâmdan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu. Bu hususta Hazret-i Âişe validemiz şöyle demektedir: "Âşûrâ, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü. Resulullah da buna uygun hareket ediyordu. Medine’ye hicret edince bu orucu devam ettirmiş ve başkalarına da emretti. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı. Bundan sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı." ’Buharı, Savm: 69. O zamanlar henüz Ramazan orucu farz kılınmadığı için Peygamberimiz ve Sahabileri vacip olarak o günde oruç tutuyorlardı. Ne zaman ki, Ramazan orucu farz kılındı, bundan sonra Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı. "İsteyen tutar, isteyen terk edebilir" buyurdu. (4) Böylece Âşura orucu sünnet bir oruç olarak kalmış oldu. Âşura orucunun fazileti hakkında da şu mealde hadisler zikredilmektedir. Bir zat Peygamberimize geldi ve sordu: "Ramazan’dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah’ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu. (5) Yine Tirmizî’de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır: "Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum." (6) "Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur" (7) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir. Bu hadisin açılamasında İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin devamı da daha fazla ümit edilir" (8) demektedir. Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Aşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem’in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir. Bu mânâdaki bir hadisi îbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır. Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü’minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir. Bir hadiste şöyle buyurular: "Her kim Âşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenâb-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder." (9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun için fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder. Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem’ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ’da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi îbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verdiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin’i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir. Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır, Yüce Allah’ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kaderi hükme boyun eğen her mü’min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehl-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır. (1) - Hak Dini Kur an Dili, 8:5793. (2) - Sahihi Müslim Şerhi, 6:140. (3) - İbni Mâce. Sıyam: 31. (4) - Müslim. Sıyam: 117. (5) - Tirmizî, Savm: 40. (6) - A.g.e., Savm: 47. (7) - İbni Mâce, Sıyam: 43. (8) - İhya, 1:238. (9) - et-Tergîb ve’t-Terhîb, 2:116. ....................................................................... Aşure Nasıl Yapılır? Aşure Tarifi Malzemeler: 3 bardak pişmemiş tam taneli buğday ya da arpa 1 can bardak konserve nohut, durulanır ve süzülür 1 ½ bardak konserve donanma fasulyesi, durulanır ve süzülür ¼ fincan pişmemiş pirinç 3 çorba kaşığı kurutulmuş kuş üzümü 3 çorba kaşığı çam fıstığı 8 kuru kayısı, parçalar halinde kesilmiş 8 kuru incir, parçalar halinde kesilmiş 3 bardak şekeri 2 tarçın çubukları 1 portakal rengi (isteğe bağlı) 1 limonun kabuğu (isteğe bağlı) 2 çorba kaşığı gül suyu (isteğe bağlı) .................................................................................... Yapılışı: Bir gece önce buğdayı ya da arpayı bol su dolu büyük bir tencereye koyup bekletin. Kaynatmaya başlayın, ısıtın ve ısıyı azaltın. Yaklaşık on dakika boyunca yavaşça kaynatmasına izin verin. Ocağı kapatıp ve tahılı soğumaya bırakın ve bir gece boyunca ıslatın. Ertesi sabah, tahıl hepsini olmasa bile çoğunu emmiş olmalı. Nohut, fasulye, pirinç, kuru meyve, şeker ve isteğe bağlı gül suyu ya da portakal ve limon kabuğu rendesi ekleyin. Gerekirse sadece malzemeleri kaplamak için su miktarını daha artırın. Karışımı kaynatın. Karışımı, kıvamı koyulaşıncaya kadar bir tahta kaşıkla hafifçe karıştırarak pişirin. Ocaktan alın ve küçük tatlı kaselerine ya da büyük bir servis kasesini yaptığını aşurenizle ile doldurun. Bir kez soğuduktan ve üzerine kapatın soğutun. Servis yapmadan önce aşureyi taze nar taneleri, ceviz, ince doğranmış kuru meyveler ve yer fıstıkları ile süsleyebilirsiniz. Bazıları aşureyi daha sulu yemeyi tercih eder, bazıları daha koyu kıvamda olmasını tercih eder. Daha koyu kıvamlı tercih ederseniz, aşureyi yaparken bir çay kaşığı ya da iki pudra jelatin ekleyin. Bu, soğuduktan sonra size daha yoğun bir kıvam verecektir. ..... Bilğiler Derleme Toplama Alıntıdır. "ONUN KATARINDAN AYIRMA BİZİ" Seher vakti Şah kervanı gidiyor Onun katarından ayırma bizi Kanberi önünde katar ediyor Onun katarından ayırma bizi Muhammet Ali’dir cihan evveli Bir Arap geliyor eli develi Rum’u irşat etti Bektaş-ı Veli Onun katarından ayırma bizi Gül kokusu Muhammet’in teridir Ah ettikçe karlı dağlar eritir Hatice, Fatma Hakk’ın yâridir Onun katarından ayırma bizi Cebrail hem kanadını açınca Rahmet suyun yeryüzüne saçınca Hasani Hüseyin curasından içince Onun katarından ayırma bizi İmam Zeynel bekler zindan içini Umarım bağışlar mücrim suçunu Bakır, Cafer yükletince göçünü Onun katarından ayırma bizi Kazım Musa, Rıza Hakk’ın nurudur Taki, Naki, Askeri, Mehdi sırrıdır Selman’ın yerinde deste gülüdür Onun katarından ayırma bizi Pir Sultan Abdalım Mehdi nic’oldu On İki İmamların tahtı nic’oldu Pirin eşiğine giden hacı oldu Onun katarından ayırma bizi PİR SULTAN ABDAL 12 KITALIK ŞİİRİM le Hicri Yılbaşımızı Aşura (Aşure) yi ve Muharrem ayında neler oldu Anlatmaya çalıştım. Muharrem ayının bereketini feizini Acısını neşesini anlamını anlayan ve istifade edenlerden olmak temennisiyle Okuyan Hisseden anlayan beğenen ve katkı sağlayan Canlara Selâm olsun.
☾✫ HİCRİ YILBAŞIMIZ
MUHARREM AYI (AŞURE) Bereket sarılır yokluktan vara Hicri yılbaşımız Muharrem ayı İçinden varılır şükürden kâra Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Yakup ile yusuf hasreti bitti Musa nın asası denize yetti Muhammet Mustafa hicretin etti Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Cudi dağı Nuh’u etti misafir Aşura’yı sundu tattı misafir Tam bin yıl yaşadı gitti misafir Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Balığın karnından Yunus bakmaz Nemrudun ateşi İbrahim yakmaz Hazireti Eyüp derdini takmaz Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Semaya yükselip İsa’sı doğdu Davut peygamberi günahı boğdu Yaratan kudreti hakikât çoğdu Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Kerbela da şehit oldum Hüseyin İçim içim yandım doldum Hüseyin Ciğerimiz yandı soldum Hüseyin Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Yezitler uçurdu başımız o gün Toprağa dikildi taşımız o gün Bayramımız değil yasımız o gün Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Ebû Bekir Ali Ömer Osmanı Birlikte yeneriz bütün düşmanı Ayırt etmeli kul hısım hasmını Hicri yılbaşımız Muharrem ayı İşte onun için Aşura aşı Ya Muhammet Ali İslamın başı Bagrında kaynatır soğuyan taşı Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Yaradanı bilenler hak yoldan çıkmaz Birleşirse canlar ikilik tıkmaz Aşureyi yiyenler tadından bıkmaz Hicri yılbaşımız Muharrem ayı On iki imamlar olur pirimiz Yüce Hâkkın yolu tek bir çaremiz Zorda darda kalma olsun yarimiz Hicri yılbaşımız Muharrem ayı Resul’um dedikodu giybet yapmasın Kurtarmaz kimseyi yoldan sapmasın Adem ile Havva ateş tutmasın Hicri yılbaşımız Muharrem ayı ....... 03 / 09 / 2019 Şiir;Resul Civcik - Ayrancı Karaman Fotoğraf Alıntı Fotoshop Resul Civcik. |
Saygılarımla