damla damla düş/ersin..ya yangına odunum demek yakıyorum ateşler çinde birini ya da yangınım da odun. demek yanıyorumdum biri için diye seslendim sen giderken omuzlarına savurarak kelimelerimi yüreğindeki geçmişin üstüne sinmiş külünü savurup tersiyle parmaklarımın. içimi sana saklıyor hacimler açıyorken sana sadece sana sen uyuyor ve gün batıyordu. hatırlıyorumda şimşekler çakarken tenimde gürültülerden sonra notaların Sİ’ye vuran ara nameleri eşliğinde sen bana yokluktan geliyordun. yüreğinde düş bozumları avuç içlerinde ateşin çocukları ve ayak parmak uçlarından saçının her bir teline kadar ten yangınları ki çıkmaz patikalarında önde atlılar dil bilmez kavimler ve sen, kuytularının derinliğindeydin bir karınca yuvasında gök yüzünün nabzında. ve dahası sevgilim olmayan sevgili aşk düşse ne olmuş gözünden dünya yıkılmışken içime.. böyle ne vakit bebekleri gözlerimin büyüse hücreleriM genleşiyordu aşka... ahh gözümde hasretin kaldı. tenimde hararetin.. sen, geldin ve dokundun yüreğime. işgal ettin yer buldun. ben, unuttum sonunu sana anlatacağım masalın. sen, sarmaşık istedin bahçemden ben, dolaştım içime.. (. . .) |
Ah bu şiir hallerin?
Salkım saçak dökülmelerin...