AĞLAMASIN ANNELER
Bir anne ağlıyordu gözyaşları selinde
Taşıyordu al damlalar yüzünden Arı duygularından süzülerek Akıtıyordu acıyı, kederi, hüznü Yaşatıyordu bakan gözlere yasını Ne düşünüyordur kim bilir Hangi heyelanlar kopuyordur yüreğinden Tanrının yarattığı evreninden Doğumla başlayan hayatının film şeridi Gözlerinin acı perdesinden yansırken, Benliğine… Sanki alevli bir kordu! Bundan yakıcı başka ne olabilirdi ki Hafif bir tebessüm belirdi yüzünde İlk kucağına verildiği andaki annelik haliyle Gül gül oldu yüzü ışıltısıyla Etrafı süzerken ürkmüş bir ceylan yavrusu Saflığıyla güvercin beyazlığından da aksa! Nasıl yüce bir sevgidir ey yüce Tanrım? Ne olur bu kulunu kutsa! İşte sana ulaşan ağıtlarıdır şahidim olsun ki O nur yüzlerinden akan duru gözyaşlarının Suladığı ak sütünden besleyerek emzirdiği Gecesini gündüzüne katarak Uykuya yenik düşmeyerek El bebek gül bebek büyüterek vatanı uğrunda Elleri kınalı kuzu postunda Kefenleyerek şehit verdiği Bu sessiz kalabalığın Çığ gibi büyüyen hisleri baştan ağırdır Taşıyamaz omuzlar da artık Eğilirken önünde mahcup, Suçluluk duygusundadır Ozana da yazdırma… Ey Yüce Tanrım! Böylesi acıları tattırma Mürekkebinden hüzün akıtma Ak beyaz sayfalarda Ak sütünden annelerin Sevgiyle büyüttüğü aşkla Ak şiirler düşsün... |
Bu acı hangi nedenle ve hangi yaşta olursa olsun bir anne için aynıdır. Konu, gurur duyarak askere gönderdiği evladının acısıysa bir de 'değdi mi?' sorgusu acısını katlar ne yazık ki...
Hiçbir annenin hangi nedenle olursa olsun evlat acısı yaşamaması dileğimle duygulu yüreğinizi ve şiirinizi kutlarım Müslüm Bey.
Saygılarımla.