NE SEN SOR AZİZİM...Aldatılmışlığın piri idi renkler ve hüzün batağı. Bir nazirede dillenen öbek öbek Serzeniş yüklü coğrafya Elemin hüviyetine yenik düşen Renk bozgununa uğramış satırlar. Sezilerin de iktidarı ve künefe tadında rüzgâr. Ah, ellerim, sefil bedenim Başım göğe erdi bir şafak vakti Gücü tükenen güz gibiydi kayıp ritüelim Aşka biat bir iklim Andıkça dünü Bağı çözülen dizlerim. Yetim bir nida Soluklandığım gecenin nazarında Bataryası tükenen ömürle hemhal Gaipten gelen bir mutlakıyet belki de Deşifre ettiğim her saniyede saklı hurafeler Bir yetim diyez belki yetim bir coşku Hırpalanan hangi mağduriyet mi? Yerle yeksan olmuş ömrün kayıp tapusu. Şimdi hezeyanlar yüklenip de Ömrün batılında bir hakkaniyet Adeta uzun mesafe koşusu Gidip geldiğim aslında iki dudağın arası Allanan pullanan söylemler Şiir tadında hazin mazi Kurak bir günden sızan ne çok mavi… Göğün iç çekişinde saklı o pervasızlık Nükseden nöbet Belki de gönüllü bir nefer Daralan geçitlerde Geniş mezhepli ön görüler Lakin bendim makûs düşlerin ön sözü Söylenmedik hangi duygu mu? Ne fark eder ki? Bir nifakın kuruttuğu o coşku Belki de hurafelerde takılı aklın kancası Sezilerin ritmi ile kendinden geçen Gecenin de kayıp dinginliği Ne de olsa günü ve ömrü böldük hece hece. Geceyi karalar b/asıp da şehir Aldı mı pençesine Ne sen sor azizim Ne de benden bekle tek bir tebessüm: Otağı kurduğum düşler bahçesinde Bakalım yarına sağ çıkar mı bu coşku? |
Sevgilerin kucaklaştığı güzel bir şiir…
Şiirsiz sevgi hiç olmaz…
...............................................Saygı ve selamlar..