YENİLGİ...Parmak uçlarında yenilginin… Devasa çiçekler g/örüyorum Uzağında çok uzağında mutluluk denen muhitin. Şimdi mavi aryalar dolanıyor ayaklarıma Ve süt beyazı masumiyet yuvalanıyor başucunda Şiirimsi renklerin… Hani tozutan aklın Sancılı kanadının ölüm meleğinin soluduğu Un ufak olmuş hayatıma Devasa bir zindan bahşeden kaderin Devamı koptu işte filmin. Önce büyüdüğüm Sonra süründüğü göz bebeklerimin Acılı bir saltanat sürdüğüm Gök kubbenin tepesine gömdüğüm günlerin Hatırasına sahip çıkmak kadar kolay her şey Soluklandığım her vaveylada Sahip çıktığım yeryüzünde Bin bir çiçeği sürdüğüm düş dehlizine Konan arı misali. Göbek bağımı da hala kesemediğim bilumum felaketin. Yeter ki affetsin beni Rabbim. Şimdi sükûn diliyorum bahşederse ömrün ertesinde Hazıra konduğum gerçeklerin dalya dediği O mevsimin son durağında Mücbir sebeplerle avutulduğum Belki de bir misafir iken acılar Yeknesak hüzünle kavrulduğum Sıcak gözyaşım. Kurumadan ayak izlerim Okyanusun dalgaları ile boy ölçüştüğüm Bir yas mavisi belki de Göğün öğütüldüğü onca hurafede Savrulmuş bir nidada saklı olsam bile kâfi. Bayat bir tebessümün de kırıntıları Dökülen yüzümden kayıp parçaların Hala bütün olma ısrarı Ve şimdi nöbetteyim: Ne yargıç ne sanık Aşka müebbet bir özlemle Sevgiyi şiar edindiğim ömrün kırdığı dümeni Belki de en acıklı fani. Gözlerinde süzülen hayalleri serperken Arkasına Takip edilmenin de inancı Fıtratın gizemi sarkarken saçlarında yenilgimin Hazana biat bir satır Yaftalanmakla da eş değer. Makul ölçüde mutluluk Elbet sunacaktır göğün konuşlandığı O beyazlıkta serpilen bir sarmaşık kadar Sevincin izdivacına talibim Beyhude geçen ömre artık tek talebim yok iken Bir resital belki de sınandığım kadar Sivrildiğim aşkın da ümmetinde müdahil Bir yolculuk Kuru bir sıfattan kalan geriye Elbette eremediğim nihayet Tapındığım yalnızlığın da bekası Çivilendiğim dehlizde: Sadece ben ve Yaratan Açık ara farkla kucaklandığım bin bir yeis ile Sunumunda İlahi Aşkın. |