gün sonu...
Gün akşama durduğunda
ve yıldızlar yaktığında kandillerini gökatlasının, durma sakın diyen zamanı dilleyen ses... Bir gözkırpım vaktince pişmanlık güne dair, bir uzak hayal öldüğüne dair masmavi gülüşün... Ey yar... Merhamet! Gün düştüğünde akşamın serin kollarına birden bir hayal düşer bir ömürden sürgün sakınılmış bin ömürden, senin kollarına son nefes bir ümit son havliyle can... Nihavent... Gün ve gece düştüğünde yıldızların yaktığı kudretli kandiller gibi, gülüşünü öperken ikindiden aşırma tatlı bir yel sabrıyla, sen ve gülüşün güne ve akşama dair bir kahır düşürür iki damla gizyaşı olup süzülen... Nedamet! Gün ve gece düştüğünde yıldızların aksi kandiller mutlu ve mesut parlatırken düşlerini zamansızlık özleminin, bir çağrıdır gülüşünden süzülen masmavi bir muhabbet... Bir goncadır yürekten derili bir kızıl gonca ebediyete davet... Nihayet devlet! 14 ağustos 2019 |
serin kollarına
birden bir hayal düşer bir ömürden sürgün
sakınılmış bin ömürden,
senin kollarına
son nefes
bir ümit
son havliyle can...
Nihavent...
GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM KUTLARIM