Deport
biçar’ kaldığım
sabahçı kahvesi seni unuttum mu sandın bak işte geldim kulağıma fısıldadığın her şeyi her mısrayı ezberledim mavi valizim şuracıktaydı içinde birkaç yelve birkaç fanila bir de resim albümü vardı kimi renkli kimi siyah, beyaz çoğu yırtık içi geçmiş hayattan sobanın yanına geç demiştin elin, ayağın buz ısıt içimde içini göz buğunu kirpiğinde tut dilediğin kadar çay iç, kahve iç bendensin art arda yakma sigaranı günışığına yetişsin nasıl özlemişim acıyı yürek dilimin nasıl da cayır cayır yandığını elimde fulle renge yakalanıp son markamı da çöp yaptığımı üç kız heveslendiriyordu parmaklarımı iki de 10’lum vardı kavuşma, vuslat yani kumara fro biri olarak aşkı düşürmek varmış serde kazanmaksa büyük mesele öğle yiyemediğim simit taş olmuş valizde hadi demli bir çay getir sabahçı! ısıtsın ametis yudumladıkça ve yudumladıkça içimden taşan alev vursun kahve kapısından giren yepyeni umutlara.. |