ADALET MANİFESTOSU
ADALET MANİFESTOSU
hak ve adalet duygusu, yıpranıyor; giderek yok oluyor, ta pandora dan başlıyor hiç bir sayısal ya da sözel anlatıma konu olamıyor , bir o kadar da us dışı oluyor; anlatılamıyor bu yok oluşun yaratacağı yıkım. Yer yüzünde kalan adaletsizlikler İçimde kalan büyük öfkeyi başka türlü açıklayamıyor... Adalet duygusunu tatmin etmiyor, cinayetler yeniden yeniden işleniyor, Varsıl ve yoksul aynı kefeye konuyor. Themis , insanlığa sorumluluğu, bilge kişiliği, kitapları, erdemi, erdemin çiçek açan tohumlarını, akıllı öfkesini ve ince hüznüyle o muhteşem gülüşünü, dolu dolu kahkahalarını bırakıp gitti. Umutsuzluğa, boş vermişliğe, çaresizliğe teslim olmamamızı , haksızlığın linci karşısında susmamamızı... hesap sormamızı, sonuna dek hesap sormamızı isterdi... dünyanın bütün insanları için, adalet duygusu ve sorumluluğu için , gerekirse sağlığımızı yitirmemizi; Mutlu ve güçlü yarınlarımız çocuklara, insanlık için güneşten ışık yontanlara, bize düşler sunan ay ışıklarımıza, ekilmiş toprak kadar gerçek bir gelecek bırakmamızı; ve en önemlisi: özgür ve eşit gelecekte o sonsuz düşü: ADALETİ bırakmamızı isterdi. Biz ölümlü insanlarız; Adalet içinde, özgür ve eşit yaşamayı bu yüzden isteriz. En güzel çiçek adalet çiçeğidir der baharı da bu yüzden severiz. İşte bahar da bu yüzden isyankardır. Yozluk, yolsuzluk ve vurdumduymazlıkla kuşatılsak da, kolaycılık ve çıkarcılıkla zehirlensek de, bilgisizlik ve kültürsüzlük yaşamımıza egemen olmaya çalışsa da, parçalanıp kopsak da insanlığımızdan, yerine getirilmeyen adalet duygusuyla sürüklenip yeniden yeniden ölsek de, yalnızlığımız her geçen gün büyüse de, bizi destansı bir kahraman ya da efsanevi bir yiğit saymasalar da, sürekli yenilgiye uğrasak, dışlansak, anlaşılmasak; anlaşılırsak da alay edilsek de, kazandığımız zaferlerden sonra bile buruk ya da acı anılarla hatırlansak da, yaşatmalı ve çoğaltmalıyız, o sonsuz düşü, çocuklarımıza bırakmak istediğimiz mavi ve kırmızı , aydınlık düşü: adaleti... İşte o zaman,kalplerimiz tüy kadar hafif çıkacaktır adalet kantarında. Ve o zaman hak kazanacağız, ölümsüz yaşamaya. bunun için gerekirse adaleti gerçeğe dönüştürüp, tüm gerçekleri imgelerle açıklayıp, İmgeye dönüşmüş gerçekliği kimsenin yasaklayamayacağını anlatacağız, İzin vermeyeceğiz imgelerimizin yasaklanmasına. Gerçekliğin ve yaratıcı imgelemin ortak ürünü saydığımız adalet siz onu kapıdan kovsanız da girecek bacadan size kendini dayatarak… işte o zaman da adaletin gücü kimilerini ürküten ve panikleten özelliğiyle ilk kez çıkacak insanlığın karşısına. Böylece damlaya damlaya mermer delinecek, delinen mermerin ortasında açılan kocaman pencereden, bugüne kadar sisli aynalar arkasında saklanan yüzler de görünecektir en çirkin haliyle, O zaman Hukukun içine sinecek, Demokrasinin içine sinecek, İnsanlığın içine sinecek, YAŞAMAK. günah ve şeytanın yükünü taşımayacak, tüy kadar hafif olacak yürekler... |
güzel ve bir okadarda gerçekti.
kutlarım.
en çirkin haliyle,
O zaman
Hukukun içine sinecek,
Demokrasinin içine sinecek,
İnsanlığın içine sinecek,
YAŞAMAK.
günah ve şeytanın yükünü taşımayacak,
tüy kadar hafif olacak yürekler...