Bir Eflatun Aşk Bile DeğilŞiirin hikayesini görmek için tıklayın //zamanın ne içindeyim ne dışında//
seyrüsefer var bir bilinmeyene hicret ettim şimdi zamana topladım mazimi geçmişten geleceğe baharmış gelende cemre düştü bu cana hasretin göklerimde umut veren bir yara. aşk ruhun itikadıdır bedeni sarmak değil ruhu sarmaktır heyecana sevk eder, umut estirir, gül bahçelerinde gülleri sevdirir dikeninde. yaşama azmi aşkla başlar insan sevdiğine derin gözlerle köz köz bakar, yakılmayı bile murat eder karşılıksız ve çıkarsız sevginin Kabe’sidir aşk çöllere uçurur vahası platonik. yaşamak, severek ve aşkla en güzel duygu bir bir Zümrüt’ü Anka Kuşu uzağımda bir hayal aleminde, dalmak isterdim göz kamaştıran bir aydınlığa. yanarsa yürek derin küllerinde içinde inleyen bir köz, fırtına bekler onu hiçbir güç de söndüremez. bir umuda bakarken gözlerim sevinçli ruhumda bitmeyen derin acılar bir bahar oluyor belki, Belkıs bahçelerinde huzur alıyorum Kız Kulesinde halesinde asılıyorum ayın, huzura eş kendi gök kubbemizde rüzgarlarını düşünerek..
bugün;
sahra çölünde gibi serap görmüş harabeyi viran bakma diyordu gözleriniz haykırışım dağlara yankısı umutlara sesleniyorum düştüğüm derin bir kuyudan beni kim tanır şarkıların gizeminde bir saba makamı sedasında hatırladıklarım sen vardın ruhumun derin rıhtımında yel gibi geçen zamanlardan Semavat gölgesi düşmüş yıldızların kalbine esas olan kaynağı güneşinden habersiz geceler mi karanlıkları besliyor siyahtı umutların göklere çıkar bazen duygular bazen çöpe atılır umutlar oysa mavi umutları ister umutsuzluk ise ölümü unutmak belki de, unutmayı hak edenlere güzel ! bazen bir kederdir beklenen bazen bir umuttur ötelenen bel ki zamanı vardı açacaksa güllerin sevgi sunarsa nefret ettiklerin onlarda çok çileler çekti bir eflatun aşk bile değil.. |