HERKES GİBİ KALABALIK VE HİÇ KİMSE GİBİ YALNIZDIK
İçemediğim gazozların kapaklarınıı biriktirdim çuval çuval.
Başım dik gezerdim kapakların Bolluğuna sığınarak. Duvarlara kale çizip patlamaya hazır duran Plâstik topların sönüklüğüne bırakırdık Yarım kalan oyunlarımızı içimiz kan ağlayarak. Küçük mutluluklarla yetinen Masum çocuklardık. Masum bir o kadar mahzun bakardık Esvapları lüks saçları taranmış Godaman çocuklarına. Çocukluğumun ramazanı yaz mevsiminde Bolca donanmış sofralarda geçmedi. Şehrin ramazan topçusunun iftara davetini Yarım yamalak tuttuğum oruçların Sevabını bilmeyerek bekledim sahibi başkası olan evimizin dar balkonunda. Babam pazardan gelince elindeki pazar torbalarında ilk önce elma görmek isterdim. Belki de babamın tertemiz alınterinin Tadı saklıydı elma bekleyişlerimde. Yaz tatilini babannemin ahşap kokulu Evinden ibaret sayardık kardeşlerimle. Yürüdüğünde evi sallayan bir heybeti vardı babaannemin. Bakkala gider avuntu ilacımız olan çekirdek ve gazoz alırdı aç buçuk emekli maaşıyla. Hiç istemezdim yazın ardından sıra bekleyen hüzünlü sonbahar geçişlerini. Sigara içilen dolmuşlarla olurdu babaannemden evimize gidişlerimiz. Sonra karin ağrılı okul vakitleri başlardı. Bakmayın karnımızın ağrıdığına, Biz okumaya çok hevesliydik. Yoktu o zaman şu an çocukların ellerinde Emzik olan teknoloji kalabaligi. Belki de o yüzden kirlenmedi safiyane duygularımız. Erişemezdik kendi dünyamızdan Bir başkasının dünyasına. Herkes gibi kalabalık ve hickimse gibi yalnızdık . B0l çeşitli kahvaltı sofralarımız da olmazdi Yaygı yayılı yer sofralarımızda. Sevgi ve samimiyet belki bu yer sofralarında gizliydi. Sobalı evlerde diğer odadan gelen soğuk yorganlarda bulurduk huzuru. Şimdi her köşesi ısınan evlerin soğukluğunu hissetmezdik. Işık gibi hızla geçip gözüme göründü zaman. Sesi sonradan geldi zihnime yokluklarla ve özlemle mayalanmış çocukluğumun. [/ikiyanayasl |
Gönülden tebrikler ve Şiiri çok sevdim...
Anlayarak ve haz alarak okudum...
....................................... Selam ve saygılar..