BAŞLADIK GALİBA
BAŞLADIK GALİBA
Köyde yaşamaya dair, Kalmayınca bir umut, Doğruca şehrin yolunu tuttuk. Geldik buralara, lakin; Köyümüzü arar olduk. Kent çekmedi bizi kendine! Hiç de aldanmadık onun cazibesine. Köyde muhtaç kalmasaydık, Bir dilim ekmeğe, Hiç gelir miydik? Şu, gurbet dedikleri yere. Değişen şartlar itti bizi şehre! Ne varsa bu, gurbet dedikleri yerde? Neyimiz varsa elde avuçta, Çıkardık onları da satılığa. Burada herkes bize yabancı, Kimisi yolcu, kimisi hancı Tutunabilecek bir dalımız olsa, Köyümüzü terk etmezdik asla. Çoluk çocuk bir odada toplandık, Yerde bir çul yatak, Duvarın kenarında da bir sandık, Üzerinde yorgan, yastık İki tencere, bir bakraç... Bilemiyorum sonumuz ne olacak! Burada hayat başlar sabahla, Herkes işine gider telaşla. Köye hiç benzemez buralar, Düşsen yere, maazallah! Kimse bakmaz ne olmuş diye. Acımaz, herkes üzerinden atlar… Yollar dolu arabalarla, Kimi gezer parklarda, Süslü hanımlarla. Kimisinin de peşinde bir köpek, Bilmem ki, bu durumlara ne desek? Bize göre değil burada hayat! Yere tükürsen, çöp atsan kabahat, Okullar burada devasa, Ders görürler ayrı ayrı sınıflarda, Buraların en güzel yanı da, bu galiba? Paran varsa ekmek fırında, Marketler dizilmiş sıra sıra, Ne ararsan var pazarda. Başladık galiba, biraz Biz de buralara alışmaya… Salih KOÇ 14 Nisan 2019 / Büyükçekmece |