Ve SonrasıVe yeni bir zamansız zamanın eşiğindeyiz, ellerimiz avuç içlerimizin boşluğunu yokluyor, çocuğun eli kadar küçüldü ellerin avuçlarımda bıraksam ellerini kaybolup gideceksin şehrin ortasında. Düşüncesizce Bırakmak Birlikte doldurduğumuz kalplerimize ihanet değil mi? Yaşamak ölüme direnmek değil miydi? Kalbimiz diren derken bedenlerimizin direncini kaybettiği andayız, seninle beni taşıyamayan bir dünya değildi kalbimiz, biz kaybedersek bir birimizi içimizdeki çocukların ihtiyarlık halleriyle geçireceğiz geriye kalan ömrümüzü. Sevmeye bir bahanemiz olmalı birlikte bulmalıyız bu sorunun yanıtını bir imtihan ise bu dünyanın amacı birlikte vermeliyiz sınavımızı. Ufuklar bizi kandırmasın hiçbir insan yoktur ki ufuktaki hayaline kadar ulaşmış olsun, ufuklar yaklaştıkça bizden kaçarlar birbirimize ufuklaşmak neden? Varmıydı yoksa ufuktaki güneşe ulaşan gökyüzündeki yıldızlarla dost olan, Hem biz yapamayız ayrılık türküleri yer bitirir bizi onun için sımsıkı tutmalıyız ellerimizi avuç içi boşluklarımızı doldurmalıyız çünkü bizden başkası tam anlayamaz bizi. Ayrılığın kolay olacağını sanıyoruz oysa en zor şeydir ayrılık, ilk başta da birlikteliğimiz ne kadar kolay gelmişti bize, şu an zorlanıyorsak ayrılıktan sonra kat kat fazlasıyla karşılaşacağız. Ve Sonrası Karamsar kelimelerle süslenecek tüm sözcüklerimiz, şu anda bize mutluluk veren kelimeleri çıkaracağız lugatimizden buna mutluluk kelimesinden başlayacağız. Gökyüzünün iç huzuru veren mavisi bile gönlümüze huzur vermeyecek sonra huzuru çıkaracağız hayatımızdan. Yağmur tanelerini izlemeyi sevmeyeceğiz sevgiyi çıkaracağız hayatımızdan ve en kötüsü yağmurda ıslanınca yağmura öfkeleneceğiz ama öfkeyi asla çıkaramayacağız çünkü bizim yaşam kaynağımız olacak öfke. Önce sen bana öfkeleneceksin zamanla kendine öfkeleneceksin,bu kadar duygunun ipini çekmek yerine sımsıkı tut elimden boşluk kalmasın aramızda. Çocukla çocuk olmayı seninle öğrendim şimdi çocukluk yapamıyorum çocukluk yapıp bıraksak ellerimizi bir daha çocuk olamadan kaybolup gideceğiz ve büyüyeceğiz bir daha küçülmek imkansız olacak. Ve yine zamansız yakalandık ayrılığa duymak istemiyorsun söylediklerimi ama aklında kalsın son sözlerim bir gün bu söylediklerimi duymak için can atacaksın dedim ya bu saatten sonra büyüyeceğiz ve bu sözler çocukça bir halle söylenmiş sözler olarak kalacak büyüyünce sözylenemeyecek sözlere hasret kalarak yaşayacağız ve bir gün hasretliği de lügatimizden çıkarmak için sadece ölebileceğiz. Mehmet Kırış |