Değişim...Kaçmalı… Kurtulmalı buralardan… Yeşillere inat… Yok olmalı… Karmakarışık günler, Haftalardan çıkarılmalı… Aylar, Yıllara inanmamalı artık… Birden bire çekip gitmeli… Takvimler yakılmalı artık, Artık, Daha az “artık” denilmeli… “Yeter” demek suç sayılmalı… Suçlular ödüllendirilmeli… Yoksulluk varlığın, Açlık, Neşenin simgesi sayılmalı… Sigaralar değil, Parmaklar yakılmalı… Ve sen… Günün birinde… Bir mevsim yangınında, Gitmelisin… Ben… Yaşamı utandırırcasına, Yılları ağlatırcasına, Soluk soluğa, Çığlık çığlığa, Kan kusarak, İntihar mırıldanarak, Bir uçurumun en ucunda, Doyasıya yaşamalıyım… Ölümün utanacağı bir umutla… |
doyasıya yaşamanın ne olduğunu henüz unutmuşluğumun yüzüne çarptı bu satırlar.
kendime geldim.
muhabbetle