GAMZESİ KAYIP GÜLÜŞLERİN HER HECESİ...Buyurgan bir iklimin otağı kurduğu bahçe idi Sessizlik. Sema’nın dokusunda rüküş bir sancı İçre dönük yüzüne elemin savrulmuş bir inilti Göğün mavisi kadar gerçekti Tümden gelen hezeyan Ve tek nefeste içti şiirini genç adam. Aşkın yalın rüzgârına serildi ölüm Tüten geceye rahmet okuyan bir yenilgi adeta Savruk saçlarında matemin Telaffuzu kayıp bir fısıltı: Ne yayvan ne de sahici İri çiy damlalarına düşen yaşını esirgeyen Allah Vurucu bir sarsıntı ile Teyakkuza büründü ansızın. Okunuşu olmayan gizemli bir satırdı itham Meymenetsiz gölgelere de savrulan figan Bir çatısında aklın Bir de kanamalı yüreğin cilasını parlatan İsyandı şaha kalkan. Geceye inat ışıldayan gözlerimde Tüten sihri içtim yeniden Seyrelen her gölgeyi hayra yordu Elası gözlerinde yanan bir şehir Gamzesi kayıp gülüşlerin de her hecesi idi Solgun göğün alıp veremediği ne ise karanlıkla. Ilıman bir görüntü aşkı hicveden Bekası sırla dolu yeni gün Saklı tutmuşken kefen bezini Somurttu melekler Ne de olsa erkendi her göç için Tıpkı şairin dem vurduğu her ölümün de erken olduğu Nakkaşın tırnaklarına takılan üç beş imge. Kat izi acıların soluk kumaşı Oysaki çıplaktı her dokunuş Sudan sebeplerle gizeme yeltenen bir nakkaş Hacmi kayıp kıtaların sulu gözlü feri Darmaduman edip de yenilgiye doymayan benliği Çekti limana Azığa aldığı düşleri giyinirken Tanrı Soytarı bir sitem düştü dudaklarından bilinmezin. İnsandı yoldan çıkan İman gücüne biat her duanın da kabul gördüğü evren Son hızla tükendi metanet Sıdkı sıyrılmış bir buyruğa daha dudak büktü fani Sırasız gidişlerin sıra dışı sükûneti Elbette son sözü söyleyecek her daim Yaratan. |