Bu Çağın Yusuf'u: Muhammed Mursi
Sene iki bin on üç, Mısır’da hayat durdu
Avrupa ve ABD enikleri kudurdu Haçlı’nın yüzsüzleri milleti yok saydılar Demokrasiye karşı darbeyi hak saydılar Firavun’dan beterdi Sisi’nin gerçek yüzü Vicdanı sağırlaşmış, körelmişti kalp gözü Yalanın urganıyla akıl çekildi dara Gün balçıkla sıvandı, kezzaba bandı yara Mursi devrildiğinde tuz buz oldu hakikat Zindana hapsettiler, yapılmadan tahkikat Küstahlar karakışı bahar diye sundular Bu çağın Yusufları tükenecek sandılar Zaman hüzne gebeydi, hiç dinmedi acılar Ağlamaktan yoruldu analar ve bacılar Sükûtun çığlığını hiç duymadı kulaklar Baskıda ve zulümde hep öndeydi malaklar İdrak kelepçelendi, Mursi’yi susturdular Korku marifetiyle ümmeti bastırdılar Yalanın hareminde hakikatler sırlaştı İman göç eyleyince vicdanlar nasırlaştı Mursi öldü Mısır’da, zulüm ölmedi yazık! İhvanü’l-Müslimin’in yüzü gülmedi yazık! Bu çağın Yusuf’uydu, candı Muhammed Mursi Zifiri karanlıkta tandı Muhammed Mursi Sadakatle bağlıydı İslâm denen hak dine Kur’an’ı anayasa eylemişti kendine Bir ömür eğilmedi el-hak hep diri durdu Zalimin karşısında yekpare, iri durdu İhvan’ın aynasıydı; özüyle ve sözüyle… Zindanlarda cenneti gördü gönül gözüyle Kimse söndüremedi umudun çerağını Kendine menzil saydı şehadet durağını Mursi bir Hakk dostuydu; muvahhitti, mümindi Gelecekte ümmetin zaferinden emindi Muhammed’in kabrine gökten yıldızlar akar Giden şanlı yolcunun hasreti yürek yakar O ki İslâm bağından iman gülleri derdi Ötelerde düğün var, can cananına erdi Mahkeme-i kübrada hesaplar görülecek O gün mazlum Mursi’ye beratı verilecek Bir Mursi öldüğünde bin Mursi doğar elbet! Sönmez imanın nuru, zulmeti boğar elbet! Mazlumların gözünde yaştır Muhammed Mursi! Tevhidin bedeninde baştır Muhammed Mursi! M. NİHAT MALKOÇ |