BABA YÜREĞİÇok eskiden bir yürek babalığa özenir, Ocak evlatsız ise, Elden, avuçtan ne gelir. İbrahim peygamberdir içten içe daralan, Evlada özlem ile, hasret ile bunalan, El açıyor Rabbime, İçli içli duayla, Yakarışı bir başka, Çok nazlanır niyazla, Der ki; "Rabbim ,bir evladım olsun, Ona baba olayım, Belli bir yaşa gelsin, Sana kurban kılayım." Duayı kabul eder, Mucib olan Yaradan, Bir evlat verir ki; asla olmaz sıradan, Mevla İsmail ’e evlat diye can verir, Koç gibi büyür de vaadine gün gelir, Bir baba yüreğinde gökler yere devrilir, Şeytanın vesvesesi ince ince serilir, Merhametli yüreği delik delik delinir. Bunlar olup dururken kararına gün doğar, İmanının gücüyle vesveseyi tam boğar. Merhametli bir sesle İsmail’e seslenir; Evladım, Yaradana sözüm vardır, bilesin, Hakk’a kurban olmaya razı olup gelesin. İsmail’in duruşu; o ne cesur ne heybet, Vesveseci şeytanı nasıl kovar bir seyret , Bir an bile tereddüt yüreğine uğramaz, Tatlı can gölgesinde imanını saklamaz, Babasına seslenir, yumuşak bir edayla; "Allah’a karşı sözünü tut ey baba Beni sabreden bulursun " Der itaatkar nidayla. Keskin bıçak boğaza iman ile sınanır, El kesmek ister lakin bıçak kesmez zorlanır, Yaradan sınamıştır baba ile oğlunu, Razı olur Yaradan sevindirir kulunu, Koç gönderir ve açar, kurban kesme yolunu. Allah’a kul olmak böylesine derindir, İmtihan karşısında kazanmaksa narindir. Allah’ın emirleri bıçak tutan el olsun, Uzat nefsin başını, Hakk’a kurban can olsun. |