Uzun yol hikayesinden
29 harf çaresizce
çekilmişti gecenin ardına susmayı tercih etmişti şair oysa aynı mehtabın ışığında aydınlanıyordu gecemiz ve şahitti onca yıldız bu gidişe hüzünlü bulutlar ağlamaklı seni soruyordu kulağıma fısıldayan rüzgar deniz o deniz değildi dargıncasına bana dövüyordu kıyıdaki kayaları oysa şahitti bahar sen gelince gülmeye başlamıştı her gördüğü yerde güneş şimdi kalem düştü elden sustu diller artık bakışmıyordu gözler kalplere mühür vurulmuş ayaklara pranga kavuşmasın diye şimdi sevmek deseler sana neydi kimse anlamamıştı bir gün gelirde sorarsalar sana seni senden daha fazla seven beni düşünebilir misin nasıl biriyim ben. |