Uzaklaştı
Vaktimiz dardı
Sözü yakan közün öncesinde yağmurunu kaçıran yaz bulutları yuvalanmak üzereyken gözlerine, yeşil salkımları koparırdı mor çığların Kor dansı yeraltı sularından. Bekledik... Hiç bekleyenimiz olmadı yanardağ gecelerine pencereler açık birileri yoktu Kapılar gül ağırlığıyla kapandı. Yer üstü tedirginliği adımlarında taşan nehir. Bu şehir hep uzaklaştı tenden. Sildikçe yüzümden öldürüldüğüm aynaları. Ki ölümüne susanmış avıyım baltasız ormanların. Yaşadığım lanetli izleklere kaçarım sığmadığım zamana. Gizli bir söylence değil dönüşüm. Kaçırdığım rüzgârların çok yakınındaki acıda kıyıları adımlayan istiridye ve nar tanesindeki ömrünü düşüren kısık seste. |