ALNINDAN ÖPTÜM SENİ BEBEĞİM!..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yokluğun bayramın anlamını yitiriyor sevgilim!.. :(
Hani derler ya Şiir yazılmış, türkü olmuş adına ’Bayram gelmiş neyime!’ Sahiden bu türkü vurur beni ta sol yanımdan Alev alev yanan yüreğimi sızlatır Bayram şiirleri desen beni alıp götürür yalnızlığımın çıkmazlarına Anlayacağın, çıkmaz sokaklardayım... Bayram namazına giderken sevdiğin mor gömleğimi Siyah kumaş pantolonumu Bir de senin bana hediye ettiğin sen kokulu mavi çorabı giydim Sevdiğin kokuyu sürdüm Kapıdan dışarı adım attığımda gökyüzüne baktım önce Yüzünün nurundaki berraklık Karşımdaki akasya ağacına ilişti gözlerim Efil efil esen rüzgarda salınıyordu dalları, yaprakları Tıpkı saçların gibi Derinden nefes aldım, içime çektim tüm çiçek kokularını sen diye Sabah ezanının ulviyetinde dualar ettim Yalnızlıklarımızın bitmesine Bayramlarımızın pür neşe içinde gözyaşısız birlikte geçirilmesine... Yanıma kedilerim, köpeklerim ve on dört tane yavrularım geldi Önce onları sevip bayramlaştım Nasılda sarıldılar bana, kokladılar beni tek tek Gözyaşlarıma dizgin vurmaya çalışsam da başaramadım O masum bakışlarıyla ’ ağlama dede’ dediler Elde mi ağlamamak Biliyor musun canımın içi; sensiz çekilmiyor bu hayat İntihar bile etmeyi düşünmüştüm yokluğuna Sonra düşündüm; bu sana koca bir ihanet olacaktı çekip gitmek Gitmedim, gidemezdim Çünkü sana deli gibi aşığım!.. Canımın yongası, geçecek bu günlerde ’Sabrın sonu selamet’i boşuna mı demişler büyüklerimiz Elbet geçecek zor ayrılıklarımız Mecburiyetlerimiz kalkacak karanlık ortamdan Bak göreceksin nasıl mutlu olacağız kavuştuğumuzda birbirimize Sana nasıl sarılacağım tahmin edemezsin Dudaklarım dudaklarında ateşimizi harlayacak göreceksin... Turnalar gelip geçtiler biraz önce buradan Kim bilir hangi diyarlara sevdaların, yürek yangınlarının selamını götürüyorlardı El salladım boynu bükük Selam ve papatyalarımdan yollayacaktım sana, görmediler beni Geçip gittiler selamsız Gözlerim posta güvercinlerini aradı Onlarda bayram nedeniyle tatile çıkmışlar Kaderim kilitlendi sanki Elimde kaldı mavi zarfa koyduğum mavi güllü mektubun Nerler yazmamıştım ki sana Ama gönderemediğime de biraz sevindim Sende ağlayacaktın mektubu okuduğunda, kahrolacaktın Üzüntünden bayramın iki kat daha zehir olacaktı Fotoğrafını alıp mektubun içine koydum hisset beni diye... Bayramlaşmak için sadece dört akrabama gittim Doğup büyüdüğüm köyüm KARABULUT’un tozlu yollarında aradım seni Doğduğum evin karşısındaki elektrik direğinde ne görsem Candan sevdiğim leyleği ve yavrularını Halamın oğlu Garip Hasan’ın evinin tam karşısındalar Nasıl mutlular yuvalarında, imrendim onlara Köyümüzün en yaşlısı doksan dört yaşındaki halamın oğlu GARİP HASAN emmime gittim Bayramlaştım, ona çikolatalar verdim Beni pek sever Bozkurt selamı verdiğimde gözlerindeki mutluluğu görmeliydin ’Bey heyy koca kurt ’ dedim kucakladım, ellerinden öptüm... Ah be sevdiğim İçim daraldı, nefesim tıkandı Bu bayramda yalnızız çevremizde kalabalıklar olsa da Eve geldim, bomboş, uğultular kulaklarımda Bayram şekerlerim, kolanyam bana bakar, ben onlara Şimdi gerçekten çok ağlıyorum Sen ağlama olur mu Seni çok seviyorum kalbimin, gönlümün sultanı Hayırlı bayramlar Çok üzülme sen de, atlatılacak bu badireler de Alnından öptüm seni bebeğim... Zafer Direniş … 04 Haziran 2019 Salı 13:30 KARABULUT |