Bir sevda bulutu, ağar üstüme,
Saçım sırılsıklam, kaş sırılsıklam.
Bir sevda yağmuru, yağar üstüme,
İçim sırılsıklam, dış sırılsıklam.

Bu sevda rüzgarı, yârimden esti,
Mecal bırakmadı, iflahım kesti,
Çekince vuslata, cânânım resti,
Ayak sırılsıklam, baş sırılsıklam.

Bir ateş yaktın ki, gönül pecemde,
Şiir merhem olmaz,mısra hecemde,
Uykular firari, gündüz gecemde,
Hayal sırılsıklam, düş sırılsıklam.

Gönül kapısını, çalıp açtığım,
Sevdasına kanat, çırpıp uçtuğum,
Ne yediğim belli, ne de içtiğim,
Ekmek sırılsıklam, aş sırılsıklam.

Bu nasıl sevdaymış, bu nasıl bir aşk?
Gönül sarayımı, yâr eylemez köşk,
Lâl m’oldu dillerin, söylemez bir meşk
Dilin sırılsıklam, diş sırılsıklam.

Aklımdan gitmiyor senli günlerim,
Yollar çatal çatal, feryat inlerim,
Sana gücüm yetse, kimi dinlerim?
Sinem sırılsıklam, döş sırılsıklam.

Cânân karar vermiş, aşkı asalım,
Böyle mi bitecek, sevda masalım?
Mahşere kaldıysa, vuslat visalim.
Kabir sırılsıklam, taş sırılsıklam.

Yazdım yazdım sildim, dolmadı kağıt,
Bu sevda dilimde, bir destan ağıt,
Dağıt Kul Figani, efkarın dağıt,
Tuzun sırılsıklam, iş sırılsıklam.

Erdem GÜMÜŞ ( Kul Figani)
01.06.2019