8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1157
Okunma
Ah İstanbul ah
Dik aşağı sokaklarından
Kaldırım taşlarında ayak izlerim
Parkelerini oynatırken adımlarım
Denizinde minik dalgalar vururdu
Sahil sahibi duruşlarımda
Hep bir sonra ki sefere ertelediğim aşklar
Sokak lambalarının karanlık eksenlerinde kaybolurken
Naraların feryadında korkup ürken
Sevda denilen duygularım fırçasını
Tuvalime hep siyah düşürdü
Ve aşk bana küstü
-/-
Bizim sokağın başında da ben vardım sonunda da
Alkış tutardı güneşle barışık gölgeme
Mahallemin çocukları
Onları aydınlığa kavuşturan omuzlarımda
Yakasında gül rengi mendili çakılı ceketim
Hayatın kötü yanlarına set çekerken
Kolların da kollarım olmasa da güçlüydü
Sora bir den ah İstanbul dediğim İstanbul
Karşısında poyrazları esir eden delikanlı yanıma
Bir kara gözlü dilberi çıkardı
Ve ceketimle arama girdi
Araya aşk ilişti
Başımda aşklar üşüştü
Ceket omuzdan düştü
Düşün şimdi ey omuzlarımın delikanlı ceketi
İstanbul da başka bir sahibin var mı
Sen bana dedemden yadigardın
Dedem toprak oldu
Bilmem senin yerin neresi
Uçuk