sunağında sarmaşıkken, eski zaman mabedinin geri gelmesizlerimle gidiyorum, zamandan zamana dünü yolluk yaptı Tanrı dağlarında ayrık köklerine, tutunan uçurumlarım asma buhurdanda amber, gökyüzüne asılı ellerim savrulan zorakilik ta şuramda kandil isiyim gözyaşı şişesi ip incelmiş, yıldızlar bin uçurtma ne ateş köz üstelik ne köz kül eş anlamlısını arıyor sensizliğin, insanı taşa çeviren veda sayılı günleri sayıyoruz birlikte hep eksiğiz,hep fazla aç kendini yiyen duygular, nasıl da şükür daim sükut rızada bu ne menem elveda
hadi aklımızı karıştıralım seninle, senin aklın bende kalsın benim ki sende
bilirim , eskimiş bir sözdür keşke iç kanamasıdır bu, eti tırnaktan ayrılacak ellerin kılıfsız şemsiye ıslağıdır verilmiş söz şimdi düşüne/durmak yaptığım o düşü boyun eğdirdim ne çareye ölümü de yasakladım aşka suya değince ayakları, kabuğuna çekilirmiş yara ben içime kapanayım hadi, sen dışına bilirsin, güneş tepedeyken olur gölgeler nokta eli yüzü çizik aşkın, gramofon iğnesiyiz taş plakta tası ,tarağı alıp , gidelim vakitlice geriye giden ayaklarla an yerinde söylenemeyen birer evet, dilerim dünya evi olsun evin uykuda sıçrarken nihayet
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uykusunda Sıçrayan Nihayet şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Uykusunda Sıçrayan Nihayet şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ayrılığın hüznü yerleşmiş dizelere... Kalem usta olunca usta da olunca şiirden alınan haz da zirveye çıkıyor okuyanlarda haliyle... Kutluyorum yürekten Demir Beyi...
Ahmet Zeytinci tarafından 5/22/2019 3:17:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet Zeytinci tarafından 5/22/2019 3:17:11 PM zamanında düzenlenmiştir.