SEN OL.
Eteklerinde bir ömür geçireceğim dağ sanırdım,
Yüreği mangal gibi genç delikanlıların, Bakışları toy bir gence değmesin diye gözlerini saklayan, Küçük bir serçe ürkekliğinde mağrur, elleri kınalı, Bir pencere aralığında sevdiğini görebilme ihtimali ile mutlu olabilen, Daha 17’sini bitirmemiş sevdaların yaşandığı o küçük yeri, Yani; köyümü. Ve öleceğim yer sanırdım, Çıkarsız sevdaların yaşandığı, Sımsıcak havası ile kış ayların da bile yürekleri ısıtan, Ve dumanı gitmemiş sıcacık çorbamı içerken gördüğüm; Bir sevda tablosu olan bir avuç insanın küçücük yüreklerine sığdırdığı, Dağlar gibi sevdaların tek bir uğurda çarptığı o tatlı yeri, Yani; evimi. Şimdi sen sanıyorum ölmeyi En güzel gecede sabahı görmeyi Tatlı bir nefes hissediyorum ensemde Rüzgarın kokusunu sen sanıyorum Eteklerine de büyüdüğüm dağdan hiç korkmadım Ağladığım gecelerde ona sığındım Bütün çıplaklığı ile anlattı gerçeği Bir an da iki ayağımın üzerine zıpladım O günden beri ben buradayım Tek başıma yaşamayı anladım Çok acı çektim Ağladığım zamanlarda o çorbanın kokusuydu sığınağım Ve şimdi öleceğim yer de belli ineceğim liman da Kalmayı istediğim son durak; Sen… Benim o eteklerinden çıkmadığım dağım ol Ve yalnız sana ağlayayım Şu dünyanın yalan gerçeğini sen boz Ve öleceğim yer de kalacağım yer de sen ol… |
çok güzel olmuş
başarılı çalışmalarınız
kendine has öz güveniyle
bütün okuyucusuna
kendini hatırlatacak nitelikde
güzel bir paylaşım olmuş
kutlarım yürekten.yüreğin