Taşradan İstanbul’a:

İstanbulsuz İstanbul
Çok hoyratça davrandık kırdık tüm dallarını
Yedi tepe üstünde kırk türlü nane yedik
Çöplüklerde çürüttük güzel masallarını
Şeddadi binalarla dört yanını kekledik
Şimdi elimizde pul İstanbulsuz İstanbul
Bunun müsebbipleri artık "hem kel hem fodul"

Şehremini bilirdik sana kıyan zevatı
Kıyıma göz yumdular dünyevi hazlar için
Sana musallat ettik gafilce zerzevatı
Acımadılar sana bağrındakiler niçin
Şimdi elimizde pul İstanbulsuz İstanbul
Bunun müsebbipleri artık "hem kel hem fodul"

Gökdelenler kirletti o güzelim ufkunu
Yalılarını çaldık acımasızca senden
Artırdık her geçen gün bize olan kuşkunu
Sildik güzellikleri sinendeki desenden
Şimdi elimizde pul İstanbulsuz İstanbul
Bunun müsebbipleri artık "hem kel hem fodul"

Yatay mimari diye feverân ediyorlar
Uzaydan gelenler mi seni bu hale koydu
Hak hukuk türküsüyle yalanı yediyorlar
Yoktun umurlarında tek kaygıları "oy"du
Şimdi elimizde pul İstanbulsuz İstanbul
Bunun müsebbipleri artık " hem kel hem fodul"

Mahşerde sanıyorum ellerin yakamızda
Paraya tapıyoruz mihrabımız bankalar
Aynı kirli sularda yatımız takamız da
Seni bu hale koyan menfaatçi kankalar
Şimdi elimizde pul İstanbulsuz İstanbul
Müsebbipleri ise artık "hem kel hem fodul"
Ankara, 5Mayıs 2019 İbrahim Kilik