GÜL AÇSIN GÜL YÜZÜNDE
Çocuk ruhunda açar papatyalar
Masallar süsler yürek coğrafyasını Kuşlar alabildiğine özgür uçar çocuk göğünde Ele avuca sığmaz yediveren düşleri Umutlar sürer hayallerin tarlasını Atlıkarıncalar geçer zihnimin derinliklerinden Açılır yürek denizlerine masal kuşları Kürek yapar yumuk ellerini, beşiğini ise bir gemi… Baharın kokusunu çiçekten çiçeğe taşır körpe bedenler Bir kelebeğin kanatlarında göklere yükselir umutları Yıldızların altında pembe düşlere dalar durur Onlar ki masal tadındadır uykuları… İman ikliminde açan secde gülleridir çocuklar Sevgiden saraylar kurarlar barut kokan topraklarda Mahsun bakışlarında saklıdır sevgi tomurcukları Başları göğe erer, bulutlara değdikçe uçurtmaları… Güneş misali erken yatar, erken kalkar gece kuşları Isıtır buz tutan gönül dünyamızın kuytularını Kardelen misali açarlar ıssız dağ başlarında Ab-ı hayat bahşeder doyumsuz pınarları Çocuklar olmasaydı hep eksik kalırdı bir yanımız Güneş aydınlatamazdı karanlık geceleri Annelerin sevgi ve merhameti akmazdı yürek denizlerine Açmazdı altın renkli başaklar bahçelerde Gökkuşağındaki renkler kadar canlıdır çocukların düşleri Sevgi şalıyla örterler kin ve nefretin harmanını Kızsalar da zaman zaman, camdaki buğudur çocukların öfkesi Kırılgan bakışlarında dolaşır mimikleri… Anne kokusundan mahrum çocuklar bilirim, yapayalnız… Yetim sevgileri büyütürler nasırlaşmış yüreklerinde Baharı ve yazı eksiktir mevsimlerinin Hazan bahçelerinde güçlü fırtınalara göğüs gerer cılız tenleri Ayakkabıları sıkmazsa, çocuk fark etmez büyüdüğünü, hatta yaşadığını Hakikatlerle yüzleşir kaldırınca yaşamın kalın perdelerini. Sofalara gölgesi düşer şafak vakitlerinin Ve bir damla gözyaşı iner fecrin yalnızlığına… M.Nihat MALKOÇ |