Sen
İkindi vakti gökyüzüne baktım
Maviliklerin arasında bir yerdeydin Gözlerin sararken dört bir tarafı Sağım solum huzur duyuyordu . Sağlığımda seni çok görmek isterdim, Araya bir şairane üslubuyla raksettirmek, Usulca selam verip yokuş yukarı çıkıvermek, İnsan doğup büyüdüğü sokağa gelince bir garip oluyor. Seni Perşembe akşamında sevdim, İstiğfar duamdan sonra sana ayrı bir dua da açardım, Gökyüzüne seni isterdim, Onu bana ver bende alma, bizi mutlulardan kıl Diye, dua eder yüzüme sürerdim. Güneş Perşembe akşamına doğru yol alırken , Kanlıdere bugün daha da yorgundu. Yukarı Pınarbaşı’ndan inerken, karşımda Kayabaşı cami, Anılar hafızalarda tazelendi. Bir öğle vakti yorgunluğunda Sanki gökyüzünden arşa indi silüetin, Sese dönüştü ve sen geldin hissettim, Huzura bir adım atarak bir üst mertebeye daha da eriştim. Bir sabah namazı vaktinde ellerimi açardım semaya Tesbihimdeki taneleri zikirle geçtiğim de Tövbe istiğfardan sonra yine sen gelirdin, Huzur neşe kaynağım, fakir gönlüne zenginlik verirdin, Elveda dilerdim yatmadan önce gözlerine Sesini özlerdim yorgunluktan önce, Bakardım fotoğrafına saatlerce . Seni hatırlamak isterdim, derdim ama unuttum, Yeter demekten gayrı yoruldum, Gelmeyeceksin biliyorum ama, Bu gönül bu defa çok yoruldu. Belki bir gün yine gelirsin aklıma İkindi vakti hatırıma geldiğinde anmayı yeğlemem, Senin gibi katrelerde dökemem, katreninde bir adabı vardır. Bu sefer acıları sen yaşarsın diye. |