Ahire GöçüyorumO kahve gözlerini koyup her gün fincana Buğusunda kaybolup bir yudum içiyorum Kapattığım fal bile çıksa hasretten yana Hicranın izbesinde vuslata açıyorum Bulanınca gözlerim birden sağnaklar başlar Damla damla süzülür gönlüme dolar yaşlar Bağrıma basıyorken sen diye kara taşlar Kimsenin görmediği yerlere kaçıyorum Payıma aşktan düşen hissemi almak için Her gece uykulara huzurla dalmak için Bir gün değil bir ömür yanında kalmak için Zamansız hüzünlerin içinden geçiyorum Ağustos sıcağında sanki buz keser tenim Canında can bulupta var olmak tek nedenim Aşk’a esir ruhumdan vaz geçmezken bedenim Esaret bir bedelse müebbet seçiyorum Gözlerimdeki yaşı asarken aşk burcuna Sürüklenip gelmişim yâr diye yar ucuna Yorgan döşek olup da azrailin hurcuna Sarılıp bu dünyadan ahire göçüyorum Hüzün Bulutu ... |