Aktepe Hassa HATAY
Babam çarşıdan gübre alınca
Aldığı gübreyi bahçeye saçınca Ocak ayı gelip yağmur düşünce Ne güzel dürülür dalımız bizim Mart ayı gelip de oğlaklar olunca Her bir tarafı meleşmeler sarınca Ayakları ayrılıp bir çoş* deyince Ne güzel sağılır keçimiz bizim Mart son bulup nisan gelince Bir cümle zenginler pikniklere gidince Zengin kızlar bizlere hava atınca Ne güzel bükülür belimiz bizim Haziran ayı gelip de okul bitince Sokaklar öylece bomboş kalınca Dışardan kasabaya bir kız gelince Ne güzel açılır gözümüz bizim Ağustos ayı gelip sıcak basınca Biberlerin yanağı kıpkırmızı olunca Çekilen bibere bir pıstırım* kekik katınca Ne güzel yenilir salçamız bizim Ağustos bitip eylül ayı gelince Ham kozalaklar beyaz beyaz açınca Pamuklar toplanıp harallar dolunca Ne güzel şenlenir içimiz bizim Ekim ayının sonlarına gelince Pamuk çalıları çatır çatır olunca Tüp bitip ekmeği kara saçta edince Ne güzel yakılır çalımız bizim Gelineli uşurat ısbatanı kazınca Baharatlı otu yağlı hamura sürünce Pişen hamuru dilim dilim kesince Ne güzel yenilir kömbemiz bizim Gelinle damat sümbül gibi olunca Davulla zurna Leylim leyi vurunca Cazgır avratlar gılili çekince Ne güzel yakılır kınamız bizim Kızı sevdiğine değil sevmediğine verince Önü ney arkası ney düşünmeden derince Bir gece kızımızı Pozantı’da bulunca Ne güzel çalışır aklımız bizim Selamla girilip selamla çıkılınca Namusa göz dikmeyip güven verilince Dost canan değil can bilinince Ne güzel açılır kapımız bizim Ezanlar okunup öğlen olunca Camiler dolup saf tutulunca Başlar samimiyetle secdeye varınca Ne güzel kılınır Cumamız bizim Bayram dedin de bayram gelince Çantalar çuvallar kömbelerle dolunca Küsler barışıp herkes gülünce Ne güzel onulur yaramız bizim Hüseyin der ömür son noktaya varınca Ecel otobüsü kapımızda durunca Bir gün bu ruh bu bedenden çıkınca Ne güzel yıkanır ölümüz bizim Çoş: dur Pıstırım:biraz Gelineli, Uşurta, Isbatan: yenilebilen yabani ot türleri Kömbe: Bayramda yapılan pasta benzeri unlu mamul. Aktepe/Hassa/Hatay Hüseyin Kurt |