GEL DER MİSİN YÂR
Beni hatırlayıp, düşündüğün an
Bir telefon edip, gel der misin yâr Eski günlerde ki, resme takılıp Sakın ha ağlama, gül der misin yâr Bilmem ki hangi söz, mutl’eder seni Elbette gönülde, sevdadır konu Duygular kabarıp, coşunca hani Seni seviyorum, bil der misin yâr Unutma diyerek, bergüzar versen Yoluma sayısız, şiirler sersen Rüyanda da beni, görmek istersen Bir tatlı uykuya, dal der misin yâr Merak ettirmez mi, sevdada ki giz Her aşkın sonun da, kalırmış bir iz Akşam üzerleri, ayrılırken biz Yanağımdan buse, al der misin yâr Şu deli gönlümün ayazların da Sevdanın baharı ve yazların da Her gece duan da, niyazların da Bir tatlı huzurla, dol der misin yâr Tavrına biraz da, naz kattığında Şakalar yaparak, aldattığın da Kızdırmak isteyip, laf ettiğinde Yine sürçtü işte, dil der misin yâr Lüzumsuz da elbet, gönlüne tabi Her seven gibi de, biraz asabi Eğer seviyorsan, bir Ferhat gibi Şu koca dağları, del dermisin yâr Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |