imâlı değil de açık söylesen
benim de diyecek sözüm olurdu
anlamazsan halden dilden böyle sen
hangi ihtimalde çözüm olurdu

senin gibi şirin kızı kayb ettim
şükür ihmaliyle azı kayb ettim
baharın peşinden yazı kayb ettim
kurtuluşum belki güzüm olurdu

fedakâr aşığın eti butu bu
imtihanda sınıf geçer notu bu
senin adresinden gelen mektubu
içten okumaya cüzüm olurdu

gülistana uçar bülbül ve arı
nitekim onların güldür tüm varı
bizi de çağrırsa ayvası narı
yakınında bir de üzüm olurdu

sinirden öfkeden bir an bıkaydın
yoluma bir akşam vakti çıkaydın
tebessümle bana bir kez bakaydın
‘sevdiğim” demeye yüzüm olurdu

talihimiz yardım ederse ömre
neden uymayalım ‘’sev‘‘ diyen emre
havaya düşünce birinci cemre
evreni ısıtan közüm olurdu

selamla parlasın gökde ziyamız
görünsün her yerde tel tel oyamız
kavuşmak değil mi bizim rüyamız
sohbette vuslatta gözüm olurdu

hasret türküleri çalmam artık ben
yakalarsam seni salmam artık ben
sensiz ovalara dalmam artık ben
bayırlar tepeler düzüm olurdu

bu dünyanın binbir türlü hali var
ayrılık dünyayı eder bize dar
olacaksan eğer sen Aydın’a yar
ebedi saadet özüm olurdu

3 Nisan 2019