DOYUM OLUR MU KAREYSARA
Nevruzlar açmıştır şimdi aşağı kalede,
Çakşırlar diz boyu olmuştur, Mantarlar filizlenmiştir dibinde, Seyrine doyum olur mu? Kareysar’ın kızlar kulesinde, Menekşeler açmıştır dar sokak kenarlarında, Kuşlar cıvıldaşırken çapalar vurulmaktadır belle, Doyum olur mu bağların güneşine Kareysar’da, Zinğolar süslemiştir kırları Gülloğ’da, Çağıldarken öksürükten şelale Deve düzü bezenmişken papatyalarla Kareysar’a doyum olur mu? Bahar giydirmişken her tonunda Norşun’un bağlarında eriklere gelinlik, Avutmuş köprüsünde demli çayın keyfi sürülür şimdi, Ter kokuların karışmışken fide sularına, Kareysar’a doyum olur mu şimdi, Dikmen etekleri kaplanmış yeşil buğday örtüsüne, Karamuk dikenleri gebedir sarıçiçeklerine, Dikmen ile yeşil yeşil bakışırken Kareysar kalesi, Dost sohbetlerim tadına Doyulur mu şimdi Kareysar’da, Dizilmiştir kuzular analarının arkasına, Dağlarda öterken kınalı keklikler, Kınalı ellerin sunumunda Doyulur mu şimdi Kareysar’a, Ceviz dallarında dolanır sansarlar Serçelerle arka arkaya, Eğribel’in geçilmezliği kalmışken bir başka kışa, Tamzara kırlarında kokarken elma çiçekleri, Doyum olur mu şimdi Kareysar’a İ. TÜRKMEN |